Voranzutreiben Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Des Landes voranzutreiben.
Alle Kurse sollen Ihnen helfen, Ihre Karriere voranzutreiben, und jeder Kurs enthält praktische Aufgaben.
Tüm kurslar kariyerinizi ilerletmenize yardımcı olmak için tasarlanmıştır ve her kurs pratik ödevler içerir.Natürlich trägt die Allianz dazu bei, die Onkologie voranzutreiben, nicht zuletzt durch[…].
Tabii ki İttifak, onkolojiyi ilerletme konusundaki rolünü oynuyor, en azından[…].Der Ehrgeiz, Freiheit und Demokratie voranzutreiben, wird jetzt weitgehend geteilt.
Özgürlük ve demokrasiyi ilerletme hırsı şimdi geniş bir şekilde paylaşılıyor.Wir alle setzen das Leben dafür ein, um den deutschen Arbeitern zu helfen, die in Deutschland begonnene Revolution voranzutreiben.
Alman işçilerinin Almanyada başlattıkları devrimi ilerletmelerine yardım etmek için hepimiz ölmeye hazırız.Die Entwicklung von Streitwagen trug dazu bei, die Verkehrstechnik und die Erfindung besserer Fahrzeuge voranzutreiben.
Arabaların geliştirilmesi, ulaşım teknolojisinin ilerlemesine ve daha iyi araçların icat edilmesine yardımcı oldu.Der Motor verbrennt weiter Treibstoff ohne das Auto voranzutreiben.
Motor arabayı ilerletmeden benzin yakmaya devam ediyordu.Management bietet die Möglichkeit, Ihr Studium in wachsenden Bereichen professioneller Dienstleistungen voranzutreiben.
Islamisten warfen uns dagegen vor, die Christianisierung der Türkei voranzutreiben.
Öte taraftan, İslamcılar bizi Türkiyede Hristiyanlığı teşvik etmekle suçladı.die globale menschliche Sicherheit voranzutreiben.
küresel insan güvenliğini ilerletmektir.dem Studio die Gelegenheit, die Entwicklung voranzutreiben.
Diese Veränderungen der DNA-Struktur scheinen auch den Alterungsprozess voranzutreiben.
DNAnın yapısındaki bu değişikliklerin yaşlanma sürecini ilerlettiği görülüyor.Reinhardts Online-Abschluss-Optionen können Ihnen helfen, diese Barriere zu überwinden und Ihre Karriere voranzutreiben.
Reinhardtın online derece seçenekleri, bu engelin üstesinden gelmenize ve kariyerinizi ilerletmenize yardımcı olabilir.Unsere Mission ist, den Friedensprozess voranzutreiben.
Buradaki görevimiz ülkedeki barış sürecini hızlandırmaktır.richtet sich an Berufstätige mit einem starken Wunsch, ihre Karriere voranzutreiben.
Dreißig Jahre lang verzehrte sich Calvin, die Reformation voranzutreiben.
Otuz yıl boyunca Calvinin tek ilgi alanı Reformasyonun ilerlemesiydi.Unsere professionellen Ressourcen Ihre Karriere voranzutreiben.
Profesyonel kaynaklarımız kariyerinizi ilerletir.Die Dinge voranzutreiben, ist so etwas wie unsere zweite Natur.
İşlerin ilerlemesini sağlamak, bizim için ikinci doğa gibi bir şeydir.Aber Facebooks Bemühungen, das Format voranzutreiben, zeigen keine Anzeichen für eine Abschwächung.
Fakat Facebookun formatını zorlamaya yönelik çabaları, hiç bir azalma belirtisi göstermiyor.SoftBank ist ein globales Technologieunternehmen, das danach strebt, die Informationsrevolution voranzutreiben.
SoftBank Group, Bilgi Devrimini yürütmeyi hedefleyen küresel bir teknoloji oyuncusudur.
