ZWEIFLE - Turkce'ya çeviri

• şüphe etme
• şüphe ederim
• sorguluyorsam
• şüpheye düşme
• kuşkuluyum
• kuşkulanma
• şüphe etmeyin
• şüphe etmeyeceğim
• şüphen olmasın
• kendinden şüphe

Zweifle Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ich zweifle nie wieder an dir.
Senden bir daha asla şüphe etmeyeceğim.

Zweifle nie an deinen Fähigkeiten.
Yeteneğinizden asla şüphe etmeyin.

Und bitte erinnere dich: Zweifle nicht an dem, von dem du weißt, dass es wahr ist.
Ve lütfen şunu unutmayın: Doğru bildiğiniz şeyden şüphe etmeyin.

Ich zweifle nie wieder daran, für wen es schlägt.
Senden bir daha asla şüphe etmeyeceğim.

Zweifle niemals an meiner Liebe und Verehrung.
Benim sevgim ve saygımdan asla şüphe etmeyin.

Zweifle nicht an deinen Fähigkeiten.
Yeteneklerinizden sakın şüphe etmeyin.

Er wollte, dass ich an… dir zweifle.
Beni senden şüphe ettirmeye çalışıyordu.

Wenn ich an einer Freundschaft zweifle, ist es eine Freundschaft.
Arkadaşlığımdan şüphe edersem… arkadaşlık falan kalmaz.

Ich zweifle bereits an mir selbst.
Zaten kendimden şüphe etmeye başladım ve bir kaptan bunu kaldıramaz.

Zweifle, dass die Sterne aus Feuer sind.
Yıldızların ateş olduğundan şüphe etsen de.

Ich zweifle seine Kompetenz an.
Ben de bu mahkemenin yeterliliğini sorguluyorum.

Ich schwöre, dass ich nie wieder an deinem dritten Auge zweifle.
Meksikalı kahin üçüncü gözünden bir daha asla şüphe etmeyeceğime söz veriyorum.

Zweifle stets an dir selbst.
Kendini hep sorgula.

Also gut. Zweifle nie mehr an mir!
Beni bir daha sorgulama sakın!

Zweifle, dass die Sterne aus Feuer sind.
Yıldızlar ateş mi diye kuşkulan;

Zweifle nicht einen Moment daran, dass Uhtred Ambitionen hat.
Uhtred Ragnarsonun sahip olduğu ihtirastan bir an dahi şüphe etme sakın.

Ich zweifle nicht an Ihren Fähigkeiten, aber ich stellte es mir größer vor.
Sana güvenmiyor değilim ama bence bu büyük bir operasyon.

Denn zweifle nicht, du bist ein Mörder!
Çünkü şüphen olmasın Louis, sen bir katilsin!

Nicht,… dass ich an dir zweifle, aber warum denkst du, ist das so plötzlich passiert?
Bu senden kuşkulandığım için değil, ama… neden birdenbire olduğunu düşünüyorsun?

Ich zweifle nicht an dir, Severus.
Senden şüphem yok Severus.