БЕШЕ - Turkce'ya çeviri

• çok
• bir
• da
• eskiden
• tam
• oldukça
• en
• o kadar
• şey
• tamamen
• sanki
• gayet
• bayağı
• olduğunu
• idi
• değildi
• öyleydi
• geçti
• buydu
• oydu
• orada
• bir zamanlar

Беше Bulgarca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Беше известна в училище. Клиентите й в кафенето я обожаваха.
Okulda oldukça popülerdi ve müşterileri ona bayılırdı.

Щото"Как беше денят ти?" за жената е 45 минутен разговор.
Çünkü'' Günün nasıl geçti?'' bir kadın için 45 dakikalık sohbet demektir.

Беше сложена на леглото и предположих, че трябва да я облека.
Yatağın üstüne koyduğun buydu. Ben de giyeyim dedim.

Моят гост тази вечер е едно американско съкровище… Или поне, беше.
Bugünkü konuğum bir Amerikan hazinesi ya da en azından öyleydi.

Макс. Беше ми съвсем по-мярка.
Max Tam üzerime oturdu.

Беше най-сладкото момченце, ей толкова висок и с дебели бузки.
En sevimli çocuk oydu. Şu kadar boyu, küçük tombul yanakları vardı.

Денят, в който ѝ дадох снимките, беше 14-тият рожден ден на по-малкия ѝ син.
Ona fotoğrafları verdiğim gün en küçük oğlunun 14. doğum günüydü.

Джейн Фин беше невинно момиче, захванало се с нещо поскоро зловещо.
Jane Finn, oldukça kötü bir şeye bulaşan masum bir kızdı.

Как беше денят ти на снимачната площадка, дъще?".
Sette günün nasıl geçti kızım?''.

Това беше преди Касиди да има парите, но беше най-доброто, което можеше да направи.
Bu Cassityler parayı bulmadan önceydi ama elinden gelenin en iyisi buydu.

Вярно, че не бях наемател, но моят пълномощник беше.
Evet doğru kiracı değildim ama vekilim öyleydi.

Юотидох до колата си тази сутрин, и някой беше залепил стекер над резервоара.
Bu sabah aracıma gittim ve benzin deposunun tam üzerine birisi çıkartma yapıştırmıştı.

Юсейн беше много талантлив и не му се налагаше да тренира много.
Usain o kadar yetenekliydi ki çok ciddi idman yapmak zorunda değildi.

Това беше единственият ни изход, защото тя е една от тях.
Çıkış yolu yalnızca oydu. O kadın onlardan biri.

Това беше най-гневната ми прегръдка.
Bu en kızgın sarılmam,

Как беше със старият ти приятел, или трябва да кажа бившото ти гадже?
Eski arkadaşınla konuşman nasıl geçti, Yoksa eski erkek arkadaşın mı demeliyim?

Беше демон, и сме сигурни, че не сме го убили.
Bir iblisti ve onu öldürmediğimize oldukça eminiz.

Но това беше първото нещо, за което помислих сутринта.
Ama bu sabah düşündüğüm ilk şey buydu.

жлъчния канал беше отдолу.
Safra kanalı tam altındaydı.

Корсо не беше част от екипажа. Не беше един от нас, докато Четвърти беше.
Jace Corso mürettebatın parçası değildi bizden biri değildi Dört öyleydi.