ПАРЧЕНЦЕ - Turkce'ya çeviri

• bir parça
• bir dilim
• bir parçası
• bir parçasını
• bir parçayı

Парченце Bulgarca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Извинете ме, всички, парченце целина заседна в гърлото ми.
Afedersiniz, hepiniz, boğazıma bir parça kereviz takıldı.

Ти си просто едно полусладко парченце… Млечен шоколад?
Tatlı sert, şeyin bir parçası olmasa bir hiçsin çikolatalı sütün?

Понякога сякаш всеки ден намирам ново малко парченце от нея.
Bazen, her gün onun yeni bir parçasını buluyormuşum gibi.

Допълнително парченце от това, малко от онова и.
Bir dilim daha şundan, biraz da bundan.

Кралско фъстъчено масло. Парченце магия във всяко бурканче.".
Royal Fıstık Ezmesi her kavanozda bir parça sihir var''.

Дори съвсем малко парченце може да разбие стъклото.
Ufak bir parçası bile temperli camı kırabilir.

Дори само парченце.
Bir dilim olsa bile yeter.

Тя е само парченце от пъзела.
O sadece bilmecenin bir parçası.

Парченце от сватбената торта на принцеса Даяна продадено за 1375 долара.
Prenses Diananın düğün pastasından kalan bir dilim 1375 dolara satıldı.

Останало е парченце шрапнел в ръката ми.
Ne vurduysa artık, kolumda bir parçası kaldı.

Да, хубаво парченце.
Evet. Hem de güzel bir dilim.

Имаме малък мозък в чинийка-- всъщност малко парченце мозък.
Buradaki petri kabında küçük bir beynimiz var-- yani bir beynin küçük bir parçası.

Ами… Чувствам се като парченце масло топящо се върху цял куп палачинки.
Komutanım kendimi gözlemenin üstünde eriyen bir dilim tereyağı gibi hissediyorum.

И все пак ми липсва парченце от пъзела.
Yine de… bulmacanın bir parçası eksik.

Малко парченце от Рая.
Cennetten küçük bir dilim.

Това беше парченце от сърцето му.
Kalbinden bir parçaydı o.

Сега поне възвърна малко парченце от стария си живот, нали?
Artık eski hayatından bir parçaya sahipsin, oldu mu?

Ти си забравил парченце.
Bir parçamı takmamışsın!

Едно парченце.
Bir parçacık!

Сега искам всяко парченце от Зло… да бъде събрано тук.
Şimdi Kötünün her bir parçasının buraya konmasını istiyorum.