Can be solved Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
The screened Poisson equation can be solved for general f using the method of Green's functions.
Sönümlü Poisson Denklemi genel bir f için Green fonksiyonu yöntemini kullanarak çözülebilir.You think every problem can be solved with a Molotov cocktail.
Dereki pompalayarak çözebileceğini sanıyorsun.The dispute"can be solved if there is enough political ambition and political will", he added.
Anlaşmazlığın'' yeterli siyasi arzu ve siyasi irade varsa çözülebileceğini'' de ekledi.Using mathematical formulations of quantum mechanics, such as the Schrödinger equation, the wave function can be solved.
Kuantum mekaniğinde Schrödinger denklemi gibi matematiksel formulasyonlar kullanılarak dalga fonksiyonları çözülebilir.If we turn JD and Batuk against each other then a lot of our problems can be solved.
Eğer JD ve Batooku birbirine düşürürsek o zaman bir sürü sorunumuz çözülebilir.In their mind, all problems can be solved at one stroke, and they won't stop at anything.
Onların aklındaki, tüm sorunları bir darbe çözülebilir ve onları hiç bir şey durduramaz.as can be proven by the Risch algorithm, the Gaussian integral can be solved analytically through the methods of multivariable calculus.
Risch algoritması kanıtlamıştır ki, Kalkülüs araçları kullanılarak Gauss integrali analitik olarak çözülebilir.Separation of variables is a mathematical technique that converts a complex d-dimensional problem into d one-dimensional problems that can be solved in terms of known functions.
Değişkenlere ayırma bir matematik tekniktir bir kompleksd-boyutlu problem, d tek-boyutlu problemlere dönüştürülerek bilinen fonksiyonun içindeki terimler çözülebilir.demokrasi güçlerinin mücadelesiyle aşılıp Türkiye demokratikleştirilerek Kürt sorunu çözülebilir.”.Although some problems in statistical physics can be solved analytically using approximations
İstatistik fizik alanındaki bazı problemler, yaklaşımlar kullanarak analitik olarak çözülebilirse de, günümüz araştırmaları,All problems can be solved with the way of democracy. Violence can be ended with negotiations.
Bütün sorunların demokratik yollarla çözümü mümkündür. Şiddet ortamından diyalogla müzakereyle çıkılabilir.I don't think this problem can be solved medically or scientifically.
tıbbi olarak çözebileceğimiz bir sorun değil.Yeah, right. And with a woman who… thinks all the world's problems can be solved with talking.
Evet, doğru. Düşünen bir kadın ile konuşarak dünyanın sorunları çözülebilirim.thinks all the world's problems can be solved with talking.
konuşarak dünyanın sorunları çözülebilirim.We think that a political dialogue is very important and that no problem can be solved without talks," Kostunica said, adding that discussion
Siyasi diyalogun son derece önemli olduğunu müzakere olmadan hiçbir sorunun çözülemeyeceğini düşünüyoruz,'' diyen Kostunica,Unless she was thinking the problem could be solved in another way.
Tabii sorunun bir başka şekilde çözülebileceğini düşünmüyor olsaydı.She believed that all problems could be solved by listening to Carly Simon.
Tüm sorunların Carly Simon dinleyerek çözüleceğine inanırdı.So the crisis in the Middle East could be solved by.
Yani Ortadoğudaki krizi çözecek şey.I wish every mystery could be solved.
Keşke tüm gizemleri çözebilsek.By listening to Carly Simon. She believed that all problems could be solved.
O tüm sorunların Carly Simon dinleyerek çözüleceğine inanırdı.
