DISKS - Turkce'ya çeviri

[disks]
[disks]
diskleri
disc
drive
discus
puck
disketleri
disk
floppy
disc
diskette
cdleri
CD
cds
disk
diskler
disc
drive
discus
puck
disk
disc
drive
discus
puck
disklerini
disc
drive
discus
puck
disketler
disk
floppy
disc
diskette
disket
disk
floppy
disc
diskette
disketlerin
disk
floppy
disc
diskette

Disks Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
You ought to label your disks.
Disklerini etiketlesen daha iyi olur.
Willow has the disks.
Disketler Willowda.
A lot of these disks weren't even properly deleted. Easy-peasy.
Gayet kolaydı. Bu disketlerin çoğu düzgün temizlenmemiş bile.
The disks may be outside the city at Clovis' private residence.
Diskler Clovisin şehir dışındaki özel konutunda olabilir.
I ordered the case files- just a couple of back-up disks.
Dava dosyalarını istedim, bir kaç disket var sadece.
And I want my bag and disks.
Çantamı ve disketleri istiyorum.
We're going to be retrieving some Suliban data disks.
Bazı Sulibian data disklerini almak için gidiyoruz.
These disks are very old.
Bu disketler çok eski.
Most of these disks are from some stationery company.
Bu disketlerin çoğu bir kırtasiye şirketinden.
All their disks will be clean. And exactly five minutes later.
Tüm diskler boş virüs kendiliğinden bu bilgisayarlara girecektir tam 5 dakika sonra.
The only person I trust is Mac- she will keep the disks safe.
Tek güvendiğim kişi Mac. Disket onda güvende olacak.
Let him go, Jack. Serrano's got the disks.
Hadi gidelim. Disketleri aldı.
Silik wanted you, not the data disks.
Silik data disklerini değil, seni istiyor.
Those disks were encoded with a sectional encryption.
O disketler, bölgesel kodlarla şifrelenmişti.
There are three disks in the world.
Dünyada programı içeren üç tane disket var.
There were various power supply units in the drawers, but no disks.
Çekmecelerde çeşitli güç kaynağı üniteleri vardı ama diskler yoktu.
Where are the books? Where are the disks?
Disketler nerede? Defterler nerede?
All the disks in my office.
Bütün kayıt disklerini büromdan çıkarın.
He was carrying two disks. Yes, and he was.
Evet, ve o… Elinde iki disket vardı.
Those copper disks and the light. Later! Later!
Daha sonra, daha sonra. Bakır diskler ve ışık!
Sonuçlar: 373, Zaman: 0.0634

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce