DUMPLING - Turkce'ya çeviri

['dʌmpliŋ]
['dʌmpliŋ]
mantı
dumpling
ravioli
gyoza
pasty
pierogies
wonton
köfte
meatloaf
meat loaf
burgers
meatballs
dumplings
patties
balls
croquette
dumpiing
meatlug
börek
pie
burrito
dumplings
fritters
rolls
puffs
pâté
pate
pastries
of beignets
tatlım
sweet
cute
dessert
pretty
lovely
honey
sweetheart
fresh
adorable
dear
dumpling
tatlisi
dumpling
tombalak
chubby
dumpling
plump
fat
fatso
blimpkins
etli hamur
tombiş
fat
chubby
fleshy
dumpling
fatty
tontişim
dumpling
hmm

Dumpling Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
While the cookie squadron will take position here. The dumpling squadron will take position here.
Börek bölüğü buraya konuşlanırken… kurabiye bölüğü de burada yerini alacak.
I want to eat dumpling stew.
Ben güveçte mantı yemek istiyorum.
Didn't I tell you it would be a once-in-a-lifetime experience, Dumpling?
Sana bunun hayat değiştiren bir deneyim olduğunu söylememiş miydim, Dumpling?
Happy birthday, dumpling.
Mutlu yıllar, tatlım.
Dr. Hackenbush… he's got apple dumpling.
Dr. Hackenbush… elma tatlisi var.
I will buy some young radish after I close the dumpling restaurant.
Börek restoranını kapatıp taze turp alırım.
Dumplings? Crocodile tickling, dumpling eating contest…?
Timsah gıdıklama, mantı yeme yarışması… Mantı mı?
Oh, are you cold-hearted, dumpling?
Oh, katı kalpli misin, tombiş?
How would Dumpling get the name Dumpling?
İlk görüşte aşk mıydı? Tombalak, Tombalak adını nasıl aldı?
Tim Conway was sleeping with half the Apple Dumpling Gang.
Tim Conway,'' Apple Dumpling Gang ekibinin yarısıyla yattı.
not even that dumpling, is yours.
şu etli hamur bile, senin değil.
Very nice, dumpling.
Çok güzel, tatlım.
Crocodile tickling, dumpling eating contest… Dumplings?.
Timsah gıdıklama, mantı yeme yarışması… Mantı mı?
Hey, what's the trouble, dumpling?
Hey, sorun nedir, tombiş?
No, it's for Dumpling.
Hayır, Tombalak için.
In the blink of an eye, the tennis-ball-sized dumpling had disappeared.
Göz açıp kapayıncaya kadar, tenis topu büyüklüğünde meyveli börek kaybolmuştu.
Zette! We will give a party, dumpling.
Zette. Parti vereceğiz, tontişim.
My milk's coming in. Hang on, dumpling.
Sütüm geliyor. Tamam, tatlım.
cuddly dumpling eaters.
yumuşak etli hamur yiyicileriz.
One dumpling left.
Bir tane dumpling kalmış.
Sonuçlar: 142, Zaman: 0.1245

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce