GENETIC STRUCTURE - Turkce'ya çeviri

[dʒi'netik 'strʌktʃər]
[dʒi'netik 'strʌktʃər]
genetik yapısını
genetik yapın
genetik yapısı
genetik yapınız
genetik yapıyı

Genetic structure Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
In which the bean's genetic structure is encoded. The core of this cell contains its DNA.
Hücrenin çekirdeğinde bitkinin genetik yapısının kodlandığı DNA bulunuyor.
It regenerates our genetic structure.
Genetik yapımızı yeniliyor.
Malek and Kelmaa are having trouble locating a particular element in the symbiote's genetic structure.
Malek ve Kelma ortakyaşamın genetik yapısındaki farklı özelliği tespit konusunda sorun yaşıyorlar.
According to Dr. Bashir my genetic structure is entirely Bajoran.
Doktor Bashire göre, genetik yapım tamamen Bajorlularla uyumlu.
Well, they're part of your genetic structure now.
Peki ala, kendisi şu anda genetik yapınızın bir parçası olmuş durumda.
Each day, their genetic structure evolves.
Her gün, genetik yapıları gelişir.
Each day, their genetic structure evolves.
Her geçen gün, Genetik yapıları değişiyor.
It interfaces with the user's genetic structure.
Kullanıcının genetik yapısıyla arabağlanıyor.
That afflicted her. tweaked to avoid the progeria ageing disease Your genetic structure is based on her DNA.
Senin genetik yapın da onun DNAsına dayanıyor… ona ıstırap veren erken yaşlanma hastalığından yoksun.
Delbrück received the 1969 Nobel Prize in Physiology or Medicine, shared with Luria and Hershey"for their discoveries concerning the replication mechanism and the genetic structure of viruses.
Hershey'' virüslerin genetik yapısı hakkındaki keşifleri için'' için 1969 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü paylaştı.
Tweaked to avoid the Progeria aging disease that afflicted her. Your genetic structure is based on her DNA.
Genetik yapınız da onun DNAsına dayanır, Progeria hastalığından olmadan.
Although you share the same genetic structure, the events of your life have created a unique individual.
Aynı genetik yapıyı paylaşıyor olsanız da yaşamınızdaki olaylar, eşsiz bir birey yarattı.
The events of your life have created a unique individual. Although you share the same genetic structure.
Aynı genetik yapıyı paylaşıyor olsanız da… yaşamınızdaki olaylar, eşsiz bir birey yarattı.
Your genetic structure is based on her DNA,
Genetik yapınız da onun DNAsına dayanır,
designed to work rapidly, but retain the same genetic structure as regular human insulin.
düzenli insan insülini ile aynı genetik yapıyı koruyan düzenleyici onayı beklemektedir.
with Max Delbrück and Alfred Hershey, for their discoveries on the replication mechanism and the genetic structure of viruses.
Alfred Day Hershey ile beraber virüslerin yayılımının ve genetik yapısının keşifi için Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü aldı.
Because no one is going to tell me you de-differentiated your goddamn genetic structure for four goddamn hours and then reconstituted!
Hepsi de bu. Kimse kalkıp da bana… dört lanet saat boyunca lanet genetik yapını değiştirdiğini… sonra da eski haline döndüğünü söyleyemez!
their enemy the Meltrandi all had the same genetic structure as the Protoculture's.
onların düşmanları Meltrandiler hepimiz Protokültürle aynı genetik yapıya sahibiz.
In 1969, Max Delbrück, Alfred Hershey and Salvador Luria were awarded the Nobel Prize in Physiology or Medicine for their discoveries of the replication of viruses and their genetic structure.
Yılında Max Delbrück ve Alfred Day Hershey ile beraber virüslerin yayılımının ve genetik yapısının keşifi için Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü aldı.
To accelerate the growth of neuronal networks Over the course of the next two months my genetic structure was manipulated.
Serebral korteksteki nöron ağlarının gelişimini hızlandırmak üzere Sonraki iki ay boyunca genetik yapım değiştirildi.
Sonuçlar: 63, Zaman: 0.0752

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce