I HAD SOMETHING - Turkce'ya çeviri

[ai hæd 'sʌmθiŋ]
[ai hæd 'sʌmθiŋ]
bir şeyim olsaydı
something
be something
to become a thing is
gereken bir şey var
there's something you should
there's something you need
i have something
there's something i have to
there's something i must
there's something you ought to
one thing you got
bir şeye sahiptim
elimden bir şeyler
bir şeyler yedim
to eat something
something to nibble
bir şeyim vardı
bir şey var
bir şeyim olsa
something
be something
to become a thing is
bir şey olduğunu
something
be something
to become a thing is
bir şey olsa
something
be something
to become a thing is

I had something Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I wish I had something to drink.
Keşke içecek bir şeyim olsa.
And know that I had something in, somebody's life.
Ve biliyorum ki içinde bir şeyim vardı, başkalarının hayatında.
I thought he and I had something.
Aramızda bir şey var sanıyordum.
They told me I had something here.
Bana burada bir şey olduğunu söylediler.
I-- dammit, I had something for this.
Bunun için bir şeyim vardı. Kahretsin.
I wish I had something to contribute.
Keşke bağışlayacak bir şeyim olsa.
And, I had something to tell you.
Bir de sana söylemem gereken bir şey var.
If only I had something to throw.
Keşke fırlatacak bir şey olsa.
Of course I had something.
Elbette bir şeyim vardı.
How would you know I had something there?
Orada bir şey olduğunu nereden biliyorsunuz?
When I see you I wish I had something to say.
Seni gördüğümde Keşke diyecek bir şeyim olsa.
I had something else in mind, actually.
Aslında aklımda başka bir şey var.
First, I had something to do with the twins going missing.
İlk olarak, yapacak bir şeyim vardı İkizler kaybolurken.
I just wish I had something they wanted.
Keşke bende de istedikleri bir şey olsa.
Good,'cause for a second there, I thought I had something to worry about.
İyi çünkü bir an için endişelenecek bir şey olduğunu düşündüm.
I had something for you.- Wait. Wait.
Senin için bir şeyim vardı. -Dur, bekle.
I wish I had something exciting to report.
Keşke anlatacağım heyecan verici bir şey olsa.
I had something real, and now it's gone.
Gerçek bir şeyim vardı, ve şimdi gitti.
I forgot I had something for you.
Sana bir şeyim vardı, unutuyordum az kalsın.
But I was scared, I had something to lose for once.
Korkmuştum, ilk defa kaybedecek bir şeyim vardı.
Sonuçlar: 183, Zaman: 0.066

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce