I REALLY WANT TO GO - Turkce'ya çeviri

• gerçekten gitmek istiyorum
• gitmeyi çok istiyorum
• gerçekten girmek istiyorum
• ben cidden gitmek istiyorum

I really want to go Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

I really want to go to Egypt.
Mısıra gitmeyi gerçekten istiyorum.

Oh, good. Thank God, cause I really want to go.
Güzel. Tanrıya şükür, gitmeyi çok istiyordum.

But, Mom, I really want to go.- It's.
Fakat anne ben gerçekten gitmek istiyorum.

I really want to go there. I want this.
Bunu istiyorum. Gerçekten oraya girmek istiyorum..

But I really want to go.
Ama ben gerçekten gitmek istiyorum.

I really want to go home.
Sağ olun ama eve gitmeyi gerçekten çok istiyorum.

Mom, suddenly I really want to go home.
Anne, birden eve dönesim geldi.

Only four days are left to pay for the trip, I really want to go.
Gezinin ücretini ödemek için dört gün kaldı, gitmeyi gerçekten çok istiyorum.

I really want to go, but, um, I just don't think it's a really good idea.
Gerçekten gitmek istiyorum ama iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.

Sit down. and I really want to go. But Freddi Miles is throwing a Gorgeous Christmas Sweater party tonight.
Otur. ve gitmeyi çok istiyorum. Ama Freddi Miles bu akşam Muhteşem Noel Süveteri partisi veriyor.

But I have a niece in crisis, And I really want to go on this date.
Bunalımda olan bir yeğenim var, ve bu randevuya gerçekten gitmek istiyorum.

then on the other hand, I really want to go to the fair.
diğer yanda ise, festivale gitmeyi çok istiyorum.

And I really want to go, but… now that Hope's gotten herself into trouble, I just.
Cidden gitmek istiyorum ama… Hope başına bela açmış ve ben.

Lexi's parents are chaperoning a retreat next weekend, and I really want to go.
Gelecek hafta sonu Lexinin ailesi dini bir yere gidecek ve ben de gitmeyi çok istiyorum.

Go. OK. I really wanted to go to the prom!
Tamam. Baloya gitmeyi çok istiyorum!

I applied. I really wanted to go.
Başvurdum, gitmeyi çok istiyordum ama cevap alamadım.

I really wanted to go, but I had no one to take me.
Gitmeyi çok istiyordum ama beni oraya götürecek kimsem yoktu.

But… But I really wanted to go to church.
Ama kiliseye gitmeyi çok istiyordum.

I really wanted to go to this game and you blew it for me!
Bu gece maça gitmeyi çok istiyordum ama sen işi berbat ettin!

I really wanted to go there.
Oraya gitmeyi gerçekten isterdim.