ISN'T A DATE - Turkce'ya çeviri

• bir randevu değil
• bir buluşma değil
• bir çıkma değil

Isn't a date Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

This isn't a date. You're working.
Sen flört etmiyorsun, çalışıyorsun.

This isn't a date.
Bu bir randevu deðil.

This isn't a date, Elisa.
Randevuda değiliz Elisa.

Why are you pretending this isn't a date?
Neden bunun bir tarih olmadığını mı düşünüyorsun?

This isn't a date.- Oh, no, no.
Buluşma değil bu. Hayır, hayır.

A date? This isn't a date.
Bu bir randevu değil. Randevu mu?

Something tells me that this isn't a date.
İçimden bir ses bunun bir randevu olmadığını söylüyor.

This isn't a date.- Oh, no, no.
Hayır, hayır. Buluşma değil bu.

No, no, no, no, no, no, this isn't a date, this is lunch!
Hayır, hayır, bu bir randevu değil.

Listen, I know earlier you said this isn't a date, and I didn't think it was, either.
Bak, bunun bir randevu olmadığını daha önce söyledin, biliyorum… ve ben de öyle düşünmedim.

Actually, Mom… as Donna so thoughtfully pointed out earlier, this isn't a date.
Aslında, anne… Donnanın önceden önemle belirttiği gibi. bu bir flört değil.

No, no, no, no, no, no, this isn't a date, this is lunch!
Hayır, hayır, hayır, hayır bu bir randevü değil. Bu öğle yemeği!

I know that this isn't a date or anything, but… I just realized I haven't spent time with a guy alone in a long time,
Biliyorum bu bir buluşma değil ama uzun süredir bir erkekle baş başa zaman geçirmediğimi fark ettim

This is not a date, and we're not leaving the apartment.
Bu bir randevu değil ve evden çıkmayız.

But this is not a date.
Bu bir randevu değil ama.

It's not a date, Bolly.
Bu bir buluşma değil, Bolly.

It is not a date, okay?
Bu bir randevu değil, tamam mı?

It's not a date.
Bu bir çıkma değil.

And it's not a date.
Ve bu bir buluşma değil.

It's not a date, Dip, it's just.
Bu bir randevu değil, Dip.