TRAVERS - Turkce'ya çeviri

Don't let Travers send you in there.

Traversın seni göndermesine izin verme.

But these are for Dr Forrester. Travers?

Travers'' mı? Ama bunlar Doktor Forrester için?

Travers? But these are for Dr Forrester.

Travers'' mı? Ama bunlar Doktor Forrester için.

What did Travers want? There you are?

Buldum seni. Traversın derdi neymiş?

There you are. What did Travers want?

Buldum seni. Traversın derdi neymiş?

Lily? Would you be so good as to see Miss Travers out?

Lily? Bayan Traverse dışarı kadar eşlik eder misin?

Travers sent you, did he?

Trevor gönderdi seni, değil mi?

Come on. Travers: Hold it.

Hadi. Tepenin üzerinde.- Dur.

Come on. Travers: Hold it.

Dur. Tepenin üzerinde.- Hadi.

Come on. Travers: Hold it.

Tepenin üzerinde.- Dur.- Hadi.

He thought that Travers had my eyes.

Traversın gözlerini benden aldığını düşündü.

You know where this Travers live at?

Traversın kaldığı yeri biliyor musun?

Funny. I found Travers wandering the streets three hours ago.

Bu çok komik, çünkü Traversı üç saat önce sokaklarda dolaşırken buldum.

I think life disappoints you, Mrs. Travers.

Bence hayat sizi hayal kırıklığına uğratıyor, Bayan Disney.

Antonio Diaz is a close associate of Health Commissioner Travers.

Antonio Diaz, Sağlık Müdürü Travers ile yakın arkadaşmış.

I hardly get to see Travers anymore now that he's off at prep school.

Hazırlık sınıfından sonra artık Traversı zar zor görebiliyorum.

Let's suppose that Travers is guilty.

Farz et ki, şu zenci suçlu.

Mr. Travers, of Travers Global?

Travers Globalden, Bay Travers siz misiniz?

We have to get away from Greenhill and Travers.

Greenhill ve Traversden uzak durmalıyız.

Elaine Travers pled out, gave up her boss.

Patronunu ele verdiği için Elaine Traversın cezası hafifledi.

Travers Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri