Anlatman Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Korktuğu zaman ona bir hikaye anlatman gerekiyor.
Bana doğruyu anlatman gerek.
Ve annenle ilgili hikâyeyi anlatman gerek.
Und du musst die Geschichte mit deiner Mutter erzählen.Onlara anlatman gerek.
Du musst es ihnen sagen.Ona her şeyi anlatman şart değil.
Du musst ihr nicht alles erzählen.Vur beni. Bize her şeyi anlatman gerek, Cumartesi.
Erschießt mich.- Du musst uns alles sagen, Saturday.Eninde sonunda ona Wallyyi, beni, tüm bunları anlatman gerekmeyecek mi?
Irgendwann wirst du ihr das von Wally und mir erzählen müssen, oder?Laurieye gidip neler yaşandığını anlatman gerek.
Du musst Laurie sagen, was passiert ist.Ne istediğini Kumandan Siskoya anlatman gerekir.
Du solltest Commander Sisko sagen, was du willst.Bunu polise anlatman lazım.
Das musst du der Polizei erzählen.Bize her şeyi anlatman gerekiyor.
Du musst uns alles erzählen.Tek yapman gereken bana doğruları anlatman.
Du musst mir nur die Wahrheit sagen.Bana başka kimseyle ilgili bir şey anlatman gerekmez.
Du musst mir nichts über andere erzählen.Bunu anneme anlatman lazım.
Das musst du meiner Mom sagen.Tamam, Harveye anlatman lazım.
Okay, du musst das Harvey erzählen.Emin değilim ama anlatman gerekmez.
Aber Sie müssen's nicht erzählen.Bize her şeyi anlatman şu an o kadar önemli ki.
Kız arkadaşın olmasının amacı ona böyle şeyleri anlatman bence.
Uzuki, bu senin için zor olabilir ama hikâyeni anlatman gerekiyor.
Haftanın en sevdiğim anı pazartesileri yarışı anlatman.
Montag ist mein Lieblingstag, weil du mir vom Rennen erzählst.
