ANNELERIYLE - Almanca'ya çeviri

Müttern
anne
ana
Mutter
anne
ana
Eltern
ebeveyn
anne baba
ailesi
veliler

Anneleriyle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Lydia, çocukları götür ki ben de anneleriyle konuşayım.
Lydia, geh mit den Kindern raus und ich spreche mit der Mama.
Zavallı Felicia mı? Öğrencilerimin anneleriyle konuşmuş.
Schatz, sie sprach mit Müttern meiner Schüler. Arme Felicia.
Redondoda. Anneleriyle birlikteler.
In Redondo. Bei ihrer Mom.
Zavallı Felicia mı? Bütün öğrencilerimin anneleriyle konuşmuş.
Schatz, sie sprach mit Müttern meiner Schüler. Arme Felicia.
Kızlar bu konuları anneleriyle konuşurlar.
Darüber sprechen Mädchen mit ihren Müttern.
Uyuşturucu satıcıları neden anneleriyle yaşar?
Warum wohnen Drogenhändler bei ihren Müttern?
3 Stratejileri Bugünün Aktivist Kadınları Anneleriyle Paylaşıyor.
3-Strategien Die heutigen Aktivistinnen teilen ihre Vormütter.
Uyuşturucu satıcıları neden anneleriyle yaşar?
Warum wohnen die meisten Drogendealer bei ihren Müttern?
Efendim, bütün yeni öğrenciler anneleriyle fotoğraflarını getirir.
Sir, alle neuen Kadetten haben Fotos ihrer Mütter.
daha çok çocuk anneleriyle dans edebilselerdi.
wenn mehr Söhne mit ihren Müttern tanzten.
İnsan Hakları örgütlerine göre yaklaşık 700 küçük çocuk anneleriyle birlikte cezaevlerine yaşamak zorunda.
Nach Schätzungen von Menschenrechtsorganisationen sind darunter auch knapp 700 Kleinkinder mit ihren Müttern.
Sekou ve kardesi Amerikan vatandasi oldugu için anneleriyle birlikte burada kalmislar.
Da Sekou und seine Schwester Amerikaner sind, blieben sie zusammen mit ihrer Mom im Land.
Konuşsunlar anneleriyle.
Gespräche mit Müttern.
Stratejileri Bugünün Aktivist Kadınları Anneleriyle Paylaşıyor.
Strategien Die heutigen Aktivistinnen teilen ihre Vormütter.
Yaklaşık 800 bebek anneleriyle birlikte cezaevindedir.
Rund 80 Babys leben mit ihren Müttern in Haft.
En az bir buçuk ay anneleriyle kalması iyi olacaktır.
Die Jungen bleiben mindesten anderthalb Jahre bei ihrer Mutter.
Uyuşturucu satıcıları neden hala anneleriyle oturuyor?
Warum leben Drogenhändler immer noch bei ihren Müttern?
Yunusların en büyük türü olan Orcalar hayatları boyunca anneleriyle kalırlar.
Orcas, die größte Delfin-Spezies, bleiben ein Leben lang bei ihrer Mutter.
Hep söylerler, değil mi, erkekler anneleriyle evlenme eğilimindedir diye?
Man sagt, dass Männer dazu neigen, ihre Mütter zu heiraten, nicht?
Çocuklar en azından anneleriyle büyürler.
Dann wachsen die Kinder wenigstens bei ihrer Mutter auf.
Sonuçlar: 57, Zaman: 0.0324

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca