ANTIKA - Almanca'ya çeviri

antik
eski
Antiquität
bir antika
antike
eski
Antiquitäten
bir antika
alten
eski
büyük
ihtiyar
bayat
yıllık
yaşlı
yaşlanmış
antiquiert
antika
alte
eski
büyük
ihtiyar
bayat
yıllık
yaşlı
yaşlanmış
altes
eski
büyük
ihtiyar
bayat
yıllık
yaşlı
yaşlanmış
alt
eski
büyük
ihtiyar
bayat
yıllık
yaşlı
yaşlanmış

Antika Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Evet. Aynı benim antika dünya küresi toplamam gibi.
Nun ja, so wie bei mir das Sammeln antiker Weltkugeln.
Antika, art deco platin, Avrupa kesimi elmas ve inci kolye.
Antik, Art-déco-Platin, europäischer Diamant und Perlenkette.
Evet. Antika kurşun ya da silahlar konusunda bilgisi yok.
Ja, sie hat von antiken Kugeln oder Waffen keine Ahnung.
Antika yeşim.- Gerçek mi?
Antike Jade.- Ist sie echt?
Diğer Antika, Sanat.
Sonstige Antiquitäten, Kunst.
Antika Pasajı Web Sitesi çalışmaları tamamlanmıştır.
Migration der alten Webseite abgeschlossen.
Yalnızca birkaç antika para, bir saat
Nichts. Nur ein paar alte Münzen, eine Uhr.
Senin elinde olan antika bir ayna kutusu var.
Es gibt eine Antiquität, eine Spiegelbox, in deinem Besitz.
Peki ya antika silahlar, Bay Murphy?
Was ist mit antiken Waffen, Mr. Murphy?
Antika silah sahipleriyle Goldsteinın başarısız fonundaki yatırımcılar?
Von Besitzern antiker Waffen mit Investoren von Goldstein gescheiterten Fonds?
Tamam, belki antika değiller ama… sınırlı sayılda basılmışlar.
Okay, vielleicht nicht antik, aber sie sind eine limitierte Prägung.
Antika ananas topuzu bulabileceğim bir kaynağın var mı bu arada?
Nebenbei, hast du eine Quelle für antike Ananasknäufe?
Hangi Antika Ürünleri Alıyoruz?
Welche Antiquitäten kaufen wir an?
Evinizi, antika dikiş makineleriyle dekore etmenin sonsuz sayıda yolu vardır.
Es gibt unendlich viele Möglichkeiten, Wohnräume mit alten Nähmaschinen zu dekorieren.
Büyükannen tuhaf, eski yada antika bir şey satın aldı mı?
Hat deine Oma etwas Ungewöhnliches gekauft, eine Antiquität?
Babam antika uçaklara bayılırdı.
Mein Dad stand auf alte Flugzeuge.
Goldsteinın antika silahlarla ilgilendiğini söylüyorum.
Ich sage, dass Goldstein Interesse an antiken Waffen hatte.
Antika değil, orta yüzyılın modern çağına yerleştirilir.
Nicht antik, sondern Moderne, Mitte des Jahrhunderts.
Her türlü antika saati restore edebiliyorum.
Wir restaurieren alle Arten antiker Uhren.
Belki de antika bir gümüşlüktür?
Aber vielleicht gibt es altes Tafelsilber?
Sonuçlar: 545, Zaman: 0.0338

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca