ANTRENMANLARA - Almanca'ya çeviri

Training
eğitim
antrenman
egzersiz
idman
çalışma
zu trainieren
eğitmek
egzersiz yapmak
yetiştirmek
çalıştırmak
egzersiz
antrenman yapmak
eğitim
eğitilmesi
antrenman
spor yapmayı

Antrenmanlara Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Siz antrenmanlara gitmeden sadece maçlara mı gidiyorsunuz?
Fahren sie den Spielern nach dem Training einfach hinterher?
Antrenmanlara kendimi kaydetmek istiyorum.
Ich wollte mich fürs Training anmelden.
Sonra, vücut geliştirici olmak için antrenmanlara başladım.
Später begann ich mit dem Training, um Bodybuilder zu werden.
Rainn oli̇mpi̇yat hayali̇ni̇n peşi̇nde antrenmanlara devam edi̇yor.
Rainn trainiert weiterhin hart, um sich ihren traum von der olympiade zu erfüllen.
Lionel Messi antrenmanlara başladı.
Lionel Messi bereits im Training.
Babam beni sürekli gelip götürüyordu antrenmanlara.
Mein Vater brachte mich immer zum Training.
Eric Abidal antrenmanlara başladı.
Eric Abidal darf wieder trainieren.
Babam beni sürekli gelip götürüyordu antrenmanlara.
Mein Vater bringt mich immer zum Training.
Yaklaşık 3 hafta sonra da antrenmanlara başlayacak.
Nach drei Wochen wird dann auch mit dem Training begonnen.
Bu antrenmanlara inanıyorum.
Ich glaube an die Trainer.
Şimdi daha çok oyuna yönelik antrenmanlara döndük.
Wir haben nun auch wieder mehr Spieler beim Training.
Eğer herşey yolunda giderse, 3 hafta içinde antrenmanlara başlayacağım.
Wenn alles weiter so gut verläuft beginne ich in 3 Wochen mit dem Lauftraining.
Oyuncu halen FC Barcelonanın kontratı altındadır ancak geçici bir izinle antrenmanlara katılmayacaktır.''.
Gt;Der Spieler bleibt beim FC Barcelona unter Vertrag, aber mit der vorübergehenden Erlaubnis, nicht an Trainingseinheiten teilzunehmen.
Alpay Kölnde antrenmanlara çıkmıyor.
Dárdai wird nicht Trainer in Köln.
Emre Güral bu hafta antrenmanlara katılamadı.
Bock konnte in dieser Woche nicht am Training teilnehmen.
Antrenmanım var.
Ich habe Training.
Antrenmanım vardı.
Ich hatte Training.
Antrenmanın o kadar iyi mi
Lief das Training so gut
Neyse dinle E, Vincein antrenmanını bölmek istemedim… ama elimde çok sağlam bir iş var.
Hör zu, E, ich wollte Vince's Training nicht unterbrechen, aber ich habe tolles Material.
Tamam mı? Antrenmandan sonra onu kimse görmemiş.
Okay? Keiner hat ihn nach dem Training gesehen.
Sonuçlar: 57, Zaman: 0.0608

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca