Böcekler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Burada böcekler var. Güvenli değil.
Böcekler, paranoyaklar arasında oldukça ortak bir kuruntudur.
Böcekler bizi görebilir.
Bu böcekler bir karınca yuvası gibi, orada kaynıyordu…''.
Diğer kan emen parazitler gibi böcekler de tavuklara çok fazla işkence getirir.
Kelebekler mi? Örneğin böcekler.
O böcekler gittikçe düşündüğümüzden daha fazla zekileşiyorlar.
Diese Kakerlaken werden so raffiniert, das glauben wir gar nicht.Stewie, pijamalarında böcekler var. Tanrım!
Oh, Gott! Stewie, du hast Ungeziefer auf dem Schlafanzug!Böcekler.- Örümcekler.- Onlar örümcek.
Arabalar ve böcekler, postacı ve bir kedi.
An8}Autos, Käfer, Briefträger, Katzen.Böcekler bizi buraya bir silah yaratmak için getirdiler.
Ve ondan sonra böcekler her yerde kayboldu.”.
Und erst danach verschwanden die Bettwanzen überall.".Şanslıydık, böcekler sadece gündüzleri en karanlık olan bir odada vardı.
Wir hatten Glück, die Wanzen hatten wir nur in einem Raum, der tagsüber am dunkelsten ist.Konuşun benimle böcekler.
Sprecht mit mir, Insekten.Böcekler değil, insanlar.
Aslında böcekler çok etkileyicidir.
Kakerlaken sind übrigens ganz schön beeindruckend.Böcekler havalıdır.
Ungeziefer ist cool.Tıpkı böcekler gibi.
Wie Käfer.Şu böcekler nişan alamıyor neyse ki.
Gut, dass die Viecher nicht zielen können.Evet, reklam böcekler koloniler çoğaldıkça,
Ja, adware bugs vermehren sich in Kolonien,
