BAKMAKTIR - Almanca'ya çeviri

zu betrachten
bakmak
görmek
düşünmek
düşünün
zu sehen
görmek
görünce
izlemek
bakmak
görür
zu schauen
bakmak
izlemeye
görmek
bakıp
seyretmek
bakın
blicken
bakıyor
bakmak
görmeyeyim
bakışları
gözlerden
bakıp
zu prüfen
kontrol etmek
incelemek
inceleme
test etmek
denetlemek için
ist der Blick

Bakmaktır Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Her gece gökyüzüne anlamlı bakmaktır.
Jeden Abend lohnt sich der Blick an den Himmel.
Yeni Dünya” gibi, yıllardır sözünü ettiğimiz kavramlara bakmaktır.
Schaut auf Begriffe wie„Neue Erde“- ein Konzept, über das wir vor Jahren gesprochen haben.
Bir kompresöre yapılan yatırımı analiz etmenin kolay bir yöntemi, yaşam döngüsü maliyetine bakmaktır.
Eine einfache Methode zur Analyse der Investition in einen Kompressor ist die Betrachtung der Lebenszykluskosten.
Tek yapmanız gereken boş bir kağıda alnınız kanayana kadar bakmaktır.''.
Man muß nur so lange auf ein leeres Blatt Papier starren, bis einem die Stirn blutet.".
Bir blogun içeriğine göz atmanın en hızlı yollarından biri arşivlere bakmaktır.
Eine der schnellsten Möglichkeiten, den Inhalt eines Blogs zu durchsuchen, ist das Durchsuchen von Archiven.
Bunu bulmanın oldukça basit bir yolu, mobilyalara daha az görünen kısımlarda bakmaktır.
Ein relativ einfacher Weg, um es zu finden, ist das Betrachten der Möbel in den weniger sichtbaren Teilen.
coma bakmaktır.
tek yapmanız gereken yüzme havuzu bölümüne bakmaktır.
Ihrer Liste überprüft ist, müssen Sie nur auf den Pool-Teil aufpassen.
Başlamak için iyi bir yer günlük rutininize derinlemesine bakmaktır.
Ein guter Anfang ist es, einen tiefen Einblick in Ihre tägliche Routine zu bekommen.
yeni gözlerle bakmaktır.
die Welt mit neuen Augen zu betrachten.
İlişkilerim hakkında düşünmenin etkili yolu belki de herhangi bir zamanda, herhangi bir kişiyle olan yakınlığıma ve uzaklığıma bakmaktır.
Es wäre effektiver, meine Beziehungen aus dem Blickwinkel der Nähe und der Distanz zu sehen, weil ich dann zu jedem Zeitpunkt, je nachdem, was ich gerade brauche.
asıl şey hayvanın davranışına yakından bakmaktır.
die Hauptsache ist, das Verhalten des Tieres genau zu betrachten.
Bunu yapabilmek için de, esas yapmanız gereken genetik kısmından sonra olan bitenler genlerin ürettiği diğer şeylere bakmaktır. Proteomik işte bununla ilgili bir şey.
Was man also wirklich dafür tun muss ist, auf die Dinge zu sehen, die die Gene produzieren und was nach der Genetik vor sich geht. Und das ist, worum es in der Proteomik geht.
anlamanın en iyi yolu, diğer oyunculara bakmaktır.
zu sagen, wenn eine slot Maschine bereit ist zu zahlen, ist der Blick auf die anderen Spieler.
kayıt yaptıran öğrencilerin sonuçlarına bakmaktır.
ist, die Ergebnisse der Studenten zu betrachten, die sich einschreiben.
İleriye gitmenin iyi bir yolu da, geriye dönüp Tanrının yaptıklarına bakmaktır.
Ein großartiger Weg um nach vorn zu schauen, ist zurück zu blicken und zu sehen, was Gott getan hat.
dünyaya onun gözüyle bakmaktır. Nehrin ortasından geçip giden bir dalda bir böcek ötüyor.
sollten wir zunächst die Welt durch ihre Augen sehen: Ein Insekt, das auf einem Zweig in der Mitte des Flusses dahintreibt.
yolu verdiği yanıta aynada, tavandan baş aşağı sarkarken bakmaktır.
der bei jeder Antwort in den spiegel sieht, während er kopfüber von der Decke hängt.
Yaklaşmanın bir yolu, bilimsel düşüncenin bakış açımızda devrimci değişimler başlatmayı başardığı zamana bakmaktır.
Um daran heranzugehen, ist der Rückblick auf eine Zeit, in der das wissenschaftliche Denken revolutionäre Veränderungen in unserer Perspektive einleiten konnte.
tartışmasız en başarılı girişim, üretici firma tarafından sağlanan bilgilere bakmaktır.
um Miracle vollends anzuwenden, ist einen Blick auf die Angaben des Produzenten Unternehmens zu werfen.
Sonuçlar: 55, Zaman: 0.0898

Farklı Dillerde Bakmaktır

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca