BEBEĞIN - Almanca'ya çeviri

Baby
bebek
çocuk
yavrum
Kind
çocuk
bebek
evlat
Puppe
bebek
kukla
oyuncak
pupa
mankeni
doll
Säuglings
bebek
çocuk
Kleine
küçük
minik
ufak
kızım
çocuk
evlat
bebeğim
biraz
küçücük
tatlım
Babys
bebek
çocuk
yavrum
Kindes
çocuk
bebek
evlat
Kinder
çocuk
bebek
evlat
Babies
bebek
çocuk
yavrum
Säugling
bebek
çocuk
Kleinen
küçük
minik
ufak
kızım
çocuk
evlat
bebeğim
biraz
küçücük
tatlım

Bebeğin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Babamın ve bebeğin birebir aynı olduğuna inanmalısın.
Du musst daran glauben, dass die Puppe und Papa eins sind.
Bebeğin annesinin memesini emmesi gerekir.
Das Baby muss an der Mutterbrust saugen.
Bu bebeğin bir damla cine ihtiyacı var.
Das Kleine braucht einen Tropfen Gin.
Bebeğin annesi henüz bulunabilmiş değil.
Die Mutter des Säuglings wurde bisher nicht gefunden.
Ama karın ve bebeğin varsa, gülemezsin.
Aber wenn Du Frau und Kinder hast, Meine kleine Giuseppina.
Bebeğin babası eşiniz… Tabiri caizse öyle.
Sozusagen. Und der Vater des Kindes ist.
Bu bebeğin babası değil bu arada.- Evet.
Ja. Übrigens nicht der Vater dieses Babys.
Bebeğin var ve onları seviyorsun. Gitmelisin çünkü bir karın ve.
Du hast Frau und Kind und du liebst sie.
Evet. Bebeğin gelmesi saatler alır.
Ja! Baby dauert Stunden, ehe es geboren.
Bu bebeğin bu şeytanla ilişkisini hala anlamış değilim.
Ich verstehe immer noch nicht, was die Puppe mit diesem Dämon zu tun hat.
Dezenfekte ve bebeğin başucunda veya ebeveynlerin yanında bir sandalye hazırlamak.
Desinfizieren und bereiten Sie einen Stuhl am Bett des Säuglings oder neben den Eltern.
Bebeğin sürekli gözlemlenmesi gerekmektedir.
Der Kleine muss ständig beobachtet werden.
Bebeğin sağlık ve gençliğinin aktarılacağına inanılan antik ritüeller mevcut.
Es gibt antike Rituale, in denen geglaubt wird, dass Gesundheit und Jugend eines Babies absorbiert werden können.
Ama karın ve bebeğin varsa, gülemezsin.
Meine kleine Giuseppina. Aber wenn Du Frau und Kinder hast.
Efendim, bebeğin güvenliği için endişelendik.
Sir, wir waren um die Sicherheit des Kindes besorgt.
Bebeğin babası için ilk partisi.
Babys erste Party für Daddy.
Senin bebeğin değil.
Es ist nicht dein Kind.
Senin bebeğin Moirayım.
Ich bin's, dein Baby, Moira.
Sanırım bebeğin içindeki her neyse bana âşıktı.
Ich glaube, dass die Puppe in mich verliebt war.
Güneş ışınlarına sadece birkaç dakika maruz kalmak bebeğin hafif bir güneş yanığı geliştirmesine neden olabilir.
Schon nach wenigen Minuten Sonneneinstrahlung kann ein Säugling einen leichten Sonnenbrand entwickeln.
Sonuçlar: 6353, Zaman: 0.0377

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca