BERABERCE - Almanca'ya çeviri

zusammen
birlikte
beraber
hep birlikte
millet
hep beraber
bir araya
toplamından
birleştir
toplandı
biraraya
gemeinsam
birlikte
beraber
ortak
ortaklaşa
toplu
paylaşılan
miteinander
birlikte
beraber
birbiri ile
arasında
birbirimize karşı
und
ve
peki
hem
ayrıca
edip
kannst
olabilir
edebilir
edebilirsiniz
yapabilir
mümkün
daha
herhangi
nasıl
olabilir mi
sayesinde

Beraberce Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Sorular cevapsız kalsa da cevaplarını beraberce arayacağız.
Doch es bleiben Fragen und wir suchen gemeinsam nach Antworten.
Ama bunu beraberce kutlamak lazım di mi?
Muss man trotzdem zusammen feiern?
Bunu da beraberce yapabiliriz.
Auch das machen wir gemeinsam.
Bu bileşenler beraberce arka gç ünitesini oluşturur.
Zusammen bilden diese Komponenten die hintere Antriebseinheit.
üçümüz beraberce.
Nächste Jahr! Gemeinsam wir drei!
Yanlışları beraberce bulalım.
Zusammen den Fehler finden.
Bunu da beraberce yapabiliriz.
Auch das schaffen wir gemeinsam.
Ve beraberce geleceğe doğru ilerliyoruz!
Und zusammen marschieren wir in die Zukunft!
İşte bu süreci beraberce hızlandırma şansımız.
Hier ist unsere Chance, diesen Prozess gemeinsam zu beschleunigen.
Ama aynı zamanda beraberce.
Aber zusammen zur selben Zeit.
İşte bu süreci beraberce hızlandırma şansımız.
Hier ist unsere Chance, gemeinsam den Prozess zu beschleunigen.
Belki yarın öğleden sonra beraberce yüzmeye gideriz.
Morgen Nachmittag gehen wir vielleicht zusammen schwimmen.
Acı çektik beraberce.
Gelitten haben wir gemeinsam.
İşte bu süreci beraberce hızlandırma şansımız.
Dies ist unsere Chance, den Prozess gemeinsam zu beschleunigen.
Bu verileri proje ekibimizle paylaşır ve beraberce üzerinde çalışırız.
Wir teilen diese Daten mit unserem Projektteam und arbeiten zusammen.
İşte bu süreci beraberce hızlandırma şansımız.
Hier ist unsere Chance, den Prozess gemeinsam zu beschleunigen.
Sadece biz, beraberce.
Nur wir, zusammen.
İşte bu süreci beraberce hızlandırma şansımız.
Hier haben wir die Chance, den Prozess gemeinsam zu beschleunigen.
Hiç kimse beraberce neler yaşadığımızı anlayamadı bile,
Niemand kann verstehen, was wir durchgemacht haben,
Aynı bağın mahsulünden yapılmış iki farklı Burgundym var beraberce denemek oldukça hoş olacak.
Ich habe noch zwei Burgunder desselben Jahrgangs, die wir probieren können.
Sonuçlar: 147, Zaman: 0.0923

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca