BEYAZLARLA - Almanca'ya çeviri

weißen
bilir
beyaz
bilen
emin
hakkında
biliyorum
bilmiyor
farkındayım
haberi
anlıyorum
gegen Weiße
beyazlara karşı

Beyazlarla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Beyazlarla çalıştıkları için belki kendi çeteleri cezalandırdı.
Vielleicht haben sie die eigenen Leute umgelegt, weil sie mit Weißen arbeiten.
Kızılderililer beyazlarla, beyazlar Kızılderililerle kaçıyor.
Indianer rennen mit Weissen rum und Weisse mit Indianern.
Beyazlarla da öyle konuşuyor. -Teşekkürler.
So redet sie auch mit Weißen. -Danke.
Şu beyazlarla dolanıyorsun ama kendisine örnek olunması gereken siyah İngilizler.
Du hängst mit den Weißen rum… aber sie brauchen die Schwarzen, um sich inspirieren zu lassen.
Ama ben sadece beyazlarla dolu bir evde… yaşayan siyahi biriyim.
Aber ich bin einfach in'nem Haus voller Weißer der einzige Schwarze.
Evet, saçım beyazlarla dolu. Oraya girelim.
Ich habe da alles voller graue Haare. Soll ich.
Beyazlarla da?
Bei den Weißen?
Güneyde beyazlarla aynı tramvaya bile binebiliyor musunuz?
In derselben Straßenbahn mit Weißen fahren? Oder könnt ihr?
Ama şu anda beyazlarla konuşmaya niyeti yok.
Aber im Moment ist sie nicht erpicht drauf, mit Weißen zu reden.
Dünyanın beyazlarla ilgili daha fazla bilgiye mi ihtiyacı var sizce?
Du musst uns als Künstler vertrauen. Ihr glaubt, die Welt muss mehr über Weiße erfahren?
Beyazlarla bir sürü iş yapıyorum.
Ich mache viele Geschäfte mit Weißen.
Siyahlar, beyazlarla aynı haklara sahip değildi.
Der Schwarze hat demnach nicht die gleichen Rechte wie der Weiße.
Beyazlarla siyahlar birlikte yaşamak zorunda,
Schwarze und Weiße lebten oft getrennt,
Siyahlar, beyazlarla aynı haklara sahip değildi.
Schwarze hätten nicht die gleichen Möglichkeiten wie Weiße.
Beyazlarla oynadığı maç oldukça düzgündü.
Seine Partie mit Weiß war ziemlich geradlinig.
Beyazları daima beyazlarla birlikte yıkayın.
Weißes immer nur mit Weißem waschen.
Yumurtanızı ayırdıktan sonra beyazlarla ne yapmalı?
Sobald Sie Ihr Ei getrennt haben, was tun mit den Weißen?
Siyahların, beyazlarla aynı ortamda yemek yemesi utanç verici.
Es ist eine Schande, wenn Weiße am selben Ort wie Schwarze essen.
Amerika Birleşik Devletlerinde zenciler beyazlarla aynı lokantada yemek yiyemezlerdi.
In Georgia durften Schwarze und Weiße nicht im selben Restaurant essen.
Ben beyazlarla yaparım, sarı benizlilerle değil.
Ich treibe es nur mit Weißen, nicht mit gelben Müll.
Sonuçlar: 101, Zaman: 0.0428

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca