BILIRDI - Almanca'ya çeviri

wusste
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında
kannte
bilmek
bilir
tanır
tanımak
bilen
biliyoruz
tanıştım
wüsste
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında
weiß
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında
wissen
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında
kannten
bilmek
bilir
tanır
tanımak
bilen
biliyoruz
tanıştım
kennt
bilmek
bilir
tanır
tanımak
bilen
biliyoruz
tanıştım
Bescheid
haber
bilir
haberdar
bilgi
bildirin
şeyi
olursa
bildir
bilgilendirin
biliyor

Bilirdi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Tekrar bir araya geleceğimizi kim bilirdi.
Wer weiß, wann wir wieder zusammensitzen.
Herkes birbirini adıyla bilirdi.
Alle kannten einander beim Namen.
Ama en çok o bilirdi.
Aber er wusste mehr.
Dürüst olmam gerekirse… tabletin sırlarını babam benden daha iyi bilirdi.
Und um ehrlich zu sein kannte mein Vater die Geheimnisse der Tafel besser als ich.
Bu kadar isyankar olduğunu kim bilirdi ki?
Wer konnte denn wissen, dass du so rebellisch bist?
Babam ne yapacağını bilirdi eminim.
Dad wüsste sicher, was zu tun ist.
Eminim Newt neyin peşinde olduğunu bilirdi.
Newt weiß sicher, was die vorhaben.
Bütün akrabalarının ve sevdiklerinin doğum günlerini bilirdi.
Kennt von allen seinen Bekannten und Verwandten das Geburtsdatum.
Küçük hünerleri, sevgiyi ve güzelliği bilirdi onların kahırlı ruhları.
Kleine Kunst und Liebe und Schönheit die ihre arbeitende Seelen kannten.
Peter işinin ne kadar tehlikeli olduğunu bilirdi.
Peter wusste, wie gefährlich der Job ist.
Baban beni öyle bilirdi.
Euer Vater kannte mich so.
Elias… Annem bunu bilirdi.
Die Mama würd das wissen.: Elias.
Bu doğru olsa Senato bilirdi.
Wäre das wahr, wüsste der Senat davon.
Bahse girerim Newt ne yaptıklarını bilirdi.
Newt weiß sicher, was die vorhaben.
Tüm Ankaralılar bu evleri bilirdi.
Und jeder Brandenburger kennt diese Häuser.
Sizin ecdadınız ekmeğin değerini iyi bilirdi.
Sie kannten den Wert des Brotes sehr wohl.
Herkes Russ Brennanın kız kardeşi olduğumu bilirdi.
Jeder wusste, dass ich Russ Brennans kleine Schwester war.
Ortağım hepsini bilirdi.
Mein Partner kannte alle Konstellationen.
Bunu nasıI bilirdi?
Wie konnte sie das wissen?
Tully bunu nasıl yapacağını bilirdi.
Tully wüsste, wie man das macht.
Sonuçlar: 412, Zaman: 0.0283

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca