Bilme Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir kişinin gönderdiğiniz bir e-postayı ne zaman açtığını bilme yeteneği özellikle etkileyicidir.
Bu anlamda sizin her şeyi bilme hakkınız var.
Hangi yerde öleceğimizi bilme yeteneği.
İnsanlarla tanıştığı zaman nasıl olabileceğini tam olarak bilme yeteneğiyle beni şaşırtıyor.
Genel olarak Visanın Kişisel Bilgilerinizi saklayıp saklamadığını bilme hakkına sahipsiniz.
Çünkü bir katille yaşayıp yaşamadığımı bilme hakkına sahibim!
Önsezi aslında oluşmadan önce bir şeyi bilme yeteneğidir.
Jasonın onun nerede olduğunu bilme ihtimali yok mu?
Bilme hakkım var bence.
Belki de cevabı bilme nedeni aslında sorunun düşündüğün kadar zor olmamasıdır.
Kimlerle yemek yediğini bilme ihtimaliniz var mı?
Yerini bilme ihtimali olan herkesi ararım.
Onların bilme hakları var.
Bilme imkânım olmadığı için size söyleyemem dedim.
Gerçeği bilme vaktin gelmiş olabilir. Tamam.
Bilme hakkım var.
Heraklitos çok bilme anlamındaki bir bilgeliği önemsemez.
Bilme hakkı her zaman siyah beyaz değildir.
Kendini bilme yoluna girmek isteyen dört çeşit yolcu vardır.
Ama bu bilme her zaman oradaydı.