Bir ağırlık Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir ağırlık var havada.”.
Bir ağırlık var… ve bu ağırlık kalbine
Benim gibi bir ağırlık, sadece ölebilir… o da mutlu olurdu.
Ich bin nur eine Last.Delme bölgesi alanında bir ağırlık veya basınç hissi veya hafif bir elektrifikasyon oluşmalıdır.
Im Bereich der Einstichstelle soll sich ein Schwere- oder Druckgefühl oder eine leichte Elektrisierung entwickeln.Güzel bir ağırlık.
Netter Briefbeschwerer.Sanki göğsünde bir ağırlık var gibi.
Als hätten sie einen Luftball in der Brust.Bütün gün üzerimde bir ağırlık varmış gibi hissettim.
Es ist, als ob etwas den ganzen Tag auf mir lasten würde.Herhangi bir ağırlık, çökecek.
Bei Gewicht würde sie zerfallen.Boğazına bir ağırlık çökmüş.
Görüntüsünde gerçekten bir ağırlık var.
Karat bir ağırlık ölçüsüdür.
Karat sind ein Maß für das Gewicht.Sürüş'' bir ağırlık kaldırma- sertleştirilmiş- ve mutlu''- bizim değil.
Fahren„heben ein Gewicht- versteift- und glücklich“- nicht unsere.Her elinizde bir ağırlık ile sırt üstü yere yatın.
Lege dich auf den Rücken, mit je einem Gewicht in jeder Hand.Bir ağırlık kullanılması yoğunluğu artırabilir
Die Verwendung einer Stange kann die Intensität erhöhenSanki kafamda bir ağırlık varmış gibi hissettim'' dedi.
Ich fühlte mich, als hätte ich ein Gewicht auf meinem Kopf.”.Eskiden bir ağırlık vardı.
Früher hatte die Gewicht.Üzerine önce bir ağırlık koyun, mesela ağır bir havan,
Denn ein Pfund ist eine Maßeinheit für Gewicht.Tüm bıçaklar dengeli bir ağırlık dağılımına sahiptir ve elinizde güvenli şekilde tutulur.
Alle Messer sind ausgewogen im Gewicht und liegen sicher in der Hand.Sebebini bilmediğiniz bir ağırlık çökmedi mi üstünüze?
Haben Sie aus Ihnen unbekannten Gründen an Gewicht zugenommen?
