Bir adamla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Onu orada bir adamla tanıştırmak istiyordum.
Dort wollte ich ihr einen Mann vorstellen.Karısı Jamaikalı bir adamla kaçtı.
Öyle bir adamla birşey yapamazsın.
Du kannst mit so einem Mann nichts anfangen.Hele benim gibi bir adamla senin gibi bir kız söz konusuysa.
Besonders ein Mann wie ich und Baska bir adamla?
Ich hab einen Typ getroffen, der kann Krell adında bir adamla bir kaç top attık.
Ich hab mit einem Kerl namens Krell Sonra da bir adamla tanıştım.
Babanla tanıştım!- Bir adamla tanıştın.
Ich traf Ihren Vater. Sie trafen einen Mann.Kaya gibi sert duran bir adamla, yakışıklı bir adam arasından.
Ein Mann, der stark wie Ormanda siyah giyinmiş bir adamla mı karşılaştın?
Bist du einem Mann in schwarzen Kleidern im Dschungel begegnet?Başka bir adamla?
Von einem Typen?Öyleyse papaz olacak bir adamla çıktın.
Du hast einen Typ gedatet, der Pfarrer wurde.Kocası onu bir adamla aldatıyor.
Der Ehemann betrügt sie… mit einem Kerl.Sokakta bir adamla nasıl tanışırım:
Wie man einen Typen auf der Straße trifft:Babam olduğunu söyleyen bir adamla tanıştım.
Ich traf einen Mann, der sagt, er sei mein Vater.Bir adamla olduğunu söyledin.
Sie sagten, da war ein Mann.Orada bir adamla tanıştım. Devam et, Asle.
Ich bin einem Mann begegnet. Sprecht, Asle.Hayır, İngiltereden dönerken gemide karşılaştığım bir adamla.
Nein, mit einem Typen, den ich auf der Rückfahrt aus England getroffen habe.Tony Zucco gibi bir adamla anlaşma yapılmaz.
Man macht keinen Deal mit einem Kerl wie Tony Zucco.
