EINEM TYPEN - Turkce'ya çeviri

bir adamla
eine insel
inselstaat
die lnsel
birine
jemand
bir herife
typ
kerl
mann
dieser
er
bir adamın
eine insel
inselstaat
die lnsel
bir adam
eine insel
inselstaat
die lnsel
bir adama
eine insel
inselstaat
die lnsel

Einem typen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ich war einmal dort, mit einem Typen namens Lew Ashby.
Bir kere oraya Lew Ashby adında bir adamla birlikte gitmiştim.
Er ist bei seiner Tante und einem Typen.
Halası ve tanımadığım bir adamla.
Die Cops haben einen anruf wegen einem Typen im Anzug mit einer Waffe in der Marina.
Polisler marinada smokin giyen silahlı bir adamla ilgili ihbarlar almışlar.
Mit noch einem Typen.
Başka bir adamı daha aldılar.
Tapert. Ich bin Privatdetektiv und sollte einem Typen ein paar Tage folgen.
Tapert adında bir adamı bir kaç gün izlemek için tutuldum. Özel dedektifim.
Ja. So einem Typen würde ich zutrauen, dass er Uran verkauft.
Öyle birinin uranyum satmasına şaşırmazdım. Evet.
Sie sind immer mit einem Typen zusammen.
Her zaman birileriyle birlikte olurlar.
Hör dir mal zu. Du triffst dich mit einem Typen namens Cyberbob?
Kendini bir dinle, Cyberbob diye birisi ile buluşacaksın?
Als alles angefangen hatte, musste Dawn einem Typen namens Hanson berichten.
İlk başta, Dawnın üstü Hanson diye bir adamdı.
Vikki ist mit einem Typen da drüben.
Vikki orada biriyle beraber.
Deshaun hat diesen Alukoffer einem Typen vorm Starbucks-Laden geklaut.
Deshaun bu metal çantayı Starbucksın çıkışında bir adamdan çarptı.
Ich vertraue dem FBI mehr als einem Typen, der mir in den Kopf geschossen hat.
FBIa, beni başımdan vuran bir heriften daha çok güvenirim.
Wir suchen einem Typen namens Hanson.
Hanson adında birini arıyorum.
Wie kam Holly ins Visier von so einem Typen?
Holly böyle bir adama nasıl bulaştı acaba?
So einem Typen kannst du nicht trauen.
Böyle bir adama güvenemezsin.
Was halten Sie von so einem Typen?
Böyle bir adam için ne düşünürsün?
In der Skisaison benutzt. Es gehört einem Typen in San Diego, der es nur.
Onu sadece kayak sezonunda… iki hafta için kullanan San Diegolu bir adama ait.
Einem Typen nach Hause zu folgen, heißt, du bist bereit dafür.
Bir erkeği evine kadar takip etmek bunu onayladığın anlamına gelir.
Vor einem Monat gab sie einem Typen in einer Bar ihre Nummer.
Bir ay önce numarasını bardan bir adama vermişti.
Was, mit einem Löffel? Er hat einem Typen die Augäpfel rausgestochen und sie gegessen.
Kaşık mı? Herifin gözünü çıkarıp yemiş amına koyayım.
Sonuçlar: 81, Zaman: 0.0429

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce