BIR ANLAŞMAYA - Almanca'ya çeviri

eine Vereinbarung
bir anlaşma
bir anlaşmamız
bir sözleşme
eine Einigung
bir anlaşma
uzlaşma
Vertrag
sözleşmeyi
kontrat
anlaşmayı
antlaşması

Bir anlaşmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Şimdi, bir anlaşmaya vardık mı?
Also, haben wir einen Pakt?
İsrail, hiç bir uluslararası anlaşmaya uymayarak ihlal ediyor?
Wenn Israel fortlaufend internationale Vereinbarungen nicht einhält?
Kim günde bir anlaşmaya hayır diyebilir ki?
Wer würde zu einem Deal pro Tag nein sagen?
Xiaomi bir anlaşmaya vardı ve Rusyadaki Aliexpress Tmall satış platformuyla bir sözleşme imzaladı.
Xiaomi hat eine Vereinbarung getroffen und einen Vertrag mit der Vertriebsplattform Aliexpress Tmall in Russland geschlossen.
Bir anlaşmaya varır girmez, dead ve anlamsız hale gelir.
Sobald es zu einer Einigung kommt, wird es dead und sinnlos.
Bunun yerine bir anlaşmaya gelme, topluluk,
Statt zu einer Einigung kommen, die Gemeinde,
Ağustosa kadar bir anlaşmaya varılmazsa, ABD bu tarihten sonra borçlanamayacağı için, ödemelerini yapamayacak.
Erfolgt bis zum 2. August keine Einigung, sind die USA damit zahlungsunfähig.
Bir anlaşmaya varmadan önce birkaç ziyaret planlayın.
Plan auf mehrere Besuche, bevor Sie eine Einigung.
İki ülkenin nasıl bir anlaşmaya varacakları merak konusu.
Ich bin gespannt wie sich die beiden Länder einigen werden.
Bir anlaşmaya birden çok kişi bağlayabilir miyim?
Kann ich mehrere Personen mit einem Geschäft verknüpfen?
İran ile görüşmeler ve bir anlaşmaya varmak yeni değildir.
Es wird mit Iran keine neue Verhandlung und keine neue Vereinbarung geben.
Bir anlaşmaya var mısın?
Machst du mit mir einen Deal?
Bir diğer konu ise belki bir anlaşmaya ihtiyacımız olduğu.
Ein anderer Punkt ist: vielleicht brauchen wir ein Abkommen.
Sör Criston, Laenor ile bir anlaşmaya vardık.
Ser Kriston, Laenor und ich haben eine Vereinbarung getroffen.
Umarım ikimizin de itibarını kollayan bir anlaşmaya varabiliriz.
Ich hoffe auf einen Deal, der uns beiden von Nutzen ist.
İngiltere Başbakanı tam olarak“ yasal olarak çalışabilir” bir anlaşmaya varabilmeyi beklemiyor- FT.
UK PM erwartet nicht, dass es möglich sein wird, einen vollständigen"rechtsverbindlichen" Deal abzuschließen- FT.
Oysa May anlaşma olmamasını kötü bir anlaşmaya yeğleyeceğini söyledi.
May hat erklärt, sie wolle lieber keinen Deal als einen schlechten Deal..
Bir ay önce, Russud ve İngiliz firma J arasında bir anlaşmaya varıldı.
Einen Monat zuvor wurde eine Einigung zwischen Russud und der britischen Firma J. erzielt.
İşte, bu bir anlaşmaya benziyor.
Also, das klingt nach einen Deal.
Bu tür yazılımların kullanım koşulları, siz ve Epic arasında ayrı bir anlaşmaya tabi olabilir.
Die Nutzungsbedingungen dieser Software unterliegen möglicherweise separaten Vereinbarungen zwischen Ihnen und Epic.
Sonuçlar: 63, Zaman: 0.0473

Farklı Dillerde Bir anlaşmaya

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca