Bir barda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Fotoğrafçıdan önce de Kreuzbergde bir barda tanıştım.
İçinde jukebox bulunan bir barda olduğunuzu hayal edin.
Ben bir barda çalışıyorum.
Haziran günü, adı Lauriston olan bir barda söyledi.
Bense kolumda bir dövmeyle bir barda sarhoş oluyordum.
Bir barda kavgada olmalıydık.
Beauyla bir barda tanıştım.
Wenlock denilen bir barda.
Tomun Sığınağı denen bir barda yakalanacağım.
Sizce nedir gerçekten de… bir barda içmek mi?
Sanırım Saint-Germainde bir barda çalışıyor.
Justine ve Christine çifti İngilteredeki bir barda tanıştılar.
Papa ve Han bir Barda Yürüdüler.
Beau ile bir barda tanıştım.
Onunla sen ayrıldıktan bir hafta sonra Bostonda bir barda tanıştım.
Ah, bir barda kahvaltı.
Bir barda kavgada olmalıydık.
Hayır. Hondurasta bir barda.
En son perşembe gecesi Georgetownda bir barda görülmüş.
Ve Darf bir gece Kuzey Kaliforniyada bir barda ortaya çıktı.