Bir borç Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu büyük bir borç.
Benim adıma herhangi bir borç yok.
Tüm bu kıymetli araştırmacılarımıza teşekkürü bir borç bilirim.
Bu bir borç değil.
Bir borç aldım… diyelim.
O şimdi bir borç dağının altına gömüldü
Bütün bunlar ailenizi bir borç dağına sokabilir.
Ve düşüren bir borç, daha kısa kahveler anlamına gelir.
Bir Borç Destroyer bakiyeniz
Ben de sadece bir borç senedi sertifikalı el yazısı
Sadece yolculuk için bir borç olduğunu?
Cameron,'' büyük bir borç, kurban yıllık görünümünde''.
Bunu bir borç olarak görüyorum.
Ödemem gereken bir borç varmış gibi hissediyorum.
Köklerimize sadık kalmak için bunu bir borç olarak görüyorum.
Şöyle de sızlanırdınız:'' Doğrusu biz, ağır bir borç altına girip-zorlandık.
BENVOLIO Ben bu doktrini ödeme ya da başka bir borç ölür.
LK.E.R.: Call of Pripyat- katılmak için Nasıl bir Borç?
Çok basit koşullarla sonsuzluğa kadar 5.000€ dan 800.000€ ya kadar bir borç verdim.
Taşıyıcının yerine geçmesi durumunda, müşteriye yalnızca€ 150,00 tutarında bir borç verilir.