Bir buluşma Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir buluşma için 50 bin.
Ben bir buluşma ayarlayayım mı o zaman?
Soll ich ein Treffen arrangieren?Beltwayin bu kadar dışarsında bir buluşma.
Ein Treffen in dieser entlegenen Gegend.Yine de onun bu öğle vakti için bir buluşma ayarladım.
Ich habe für heute Nachmittag ein Treffen vereinbart.Biz tüm kurbanların aileleriyle bir buluşma düzenliyoruz.
Wir organisieren ein Treffen der Familien der Opfer.Mel, yönetmenle bir buluşma ayarlıyor.
Mel arrangiert ein Treffen mit dem Regisseur.Adamların, Philippe Broullet aracılığıyla bir buluşma düzenlemişler.
Broullet ein Treffen arrangiert.Keen ve eski kocası bir buluşma ayarladı.
Ich hörte Keen und ihren Ex ein Treffen vereinbaren.Ama bir buluşma sonrasında ikisinden biri; Lucinéeyle evlenmek istemedi.
Bir buluşma yüzünden mi?
Wegen einem Date?Gizli olarak kalması gereken bir buluşma!
Einem Treffen, das eigentlich geheim bleiben sollte!Bu bir buluşma, sorguya çekme değil.
Es ist ein Date. Kein Verhör.Eğlenceli bir buluşma, ha?
Sadece bir buluşma.
Bloß ein Termin.Eğer Corey ile bir buluşma ayarlamazsam, tüm oyuncularımın peşine düşeceklermiş.
Wenn ich kein Treffen mit Corey vereinbare, würden sie meine Spieler aufmischen.Bir buluşma ayarlayabilir misiniz?
Können Sie ein Treffen arrangieren?Ben olsam daha iyi bir buluşma yeri seçerdim. Sanırım, o taraftan gelecekler.
Ich hätte selbst keinen besseren Ort für ein Treffen wählen können.Ama bir buluşma sonrasında ikisinden biri; Lucinéeyle evlenmek istemedi.
Aber nach dem Treffen wollte einer Ama sonra bir buluşma ayarlamışsın.
Dann haben Sie ein Treffen arrangiert.Tuhaf bir buluşma.
