Bir burnu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Onun bir burnu vardır.
Abe her şeye burnunu sokmazdı ama nihayetinde bir burnu vardı.
Örnek: İnsanların bir burnu vardır.
Zamanında ne bir kimse uykusundan uyandırılacak, ne de bir kimsenin burnu.
Onun bir burnu vardır.
Normal bir burnu vardı.
Abe, herşeye burnunu sokmazdı, ama bir burnu vardı.
minik gözlü… ve kornişon gibi bir burnu var değil mi?
ne de bir kimsenin burnu kanayacaktır.”.
Dana gibi bir burnu vardı. Bikinisinin içine zor girmişti.
Şanslısın ki bir burnun var.
Bir burnum var Watson.
Müvekkilim kırık bir burna ve kırılmış bir yanak kemiğine sahip.
Ted bir burna sahip değilim.
Büyük bir burnun var ve onu işime fazla sokmaya başladın.
Bir de burnunu hiç sevmezdi.
Çok düzgün bir burnum yok.
İyi ki bir burnum yok.
Onun gibi bir burnum olsa, hiç kimseye,'' Mutlu Noeller'' dilemezdim.