Bir defter Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Benzer şekilde, her sayfada ilginç bir itiraf yazabileceğiniz bir defter, defter çizebilirsiniz.
Bir defter vardıysa sıvışmış.
Kendine bir defter alsana.
Büyülü bir defter.- Evet.
Bir defter ve kalem.
Bu bir defter.
Bir defter alın ve.
Katherine Pancol'' Bir defter ve bir kalemle uyuyorum''.
Elimin altında daima bir defter ve kalem vardır nerede olursam olayım.
Sıradan polis bir defter veya günlükten suçun işlendiğini keşfeder.
Dizlerinin üzerinde bir kitap, ellerinde bir defter, genellikle ödevlerini birbiri ardına yapabiliyorlar.
Ajan Keen adlar ve tarihlerle dolu bir defter ele geçirdiğimizi bildirdi.
Parası yok. Hatta bildiğim kadarıyla onda bir defter de yok.
Stefan Janickede bir defter vardı.
bildiğim kadarıyla onda bir defter de yok.
Sahilde insanlarý vurdum, bir defter çaldým.
Şaka gibi.- Sıradan bir defter değil.
Fabrikadaki çocuğun telefonu olan bir defter vardı.
Görünüşe bakılırsa Ilsa Hermann o gün Liesel Memingere sadece bir defter vermemişti.
Hearta karşı bir defter dolusu kanıtım var ama benim tanıklığım dışında hiçbir şey onları bu suçlara bağlamıyor. Ama bu yarıştan çıkmam gerek.