BIR DUVARA - Almanca'ya çeviri

eine Wand
bir duvar
Mauer
duvar
surun
seddi
sura
einer Wand
bir duvar

Bir duvara Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
yalnızca bir duvara karşı savaşmaktır.
es ist nur gegen eine Wand zu kämpfen.
ağaç veya bir duvara kolayca monte edilebilir.
einem Baum oder einer Wand installiert werden.
Ya da sadece bir duvara.
Oder auch nur eine Wand.
Hamam böceği bir odada bir duvara tırmanıyor.
Eine Katze klettert eine Wand in einem Zimmer hinauf.
Daha iyi maruz kalan veya korunaklı bir duvara karşı.
Gegen eine Wand besser ausgesetzt oder geschützt.
Ya da bir duvara.
Oder eine Wand.
At beni bir duvara fırlatana kadar yeni Callas olmayı hayal ediyordum.
Ich wollte die nächste Callas werden. Bis ein Pferd mich abwarf, mit dem Kopf voran gegen eine Mauer.
Yeni Delhinin varoşlarında bir duvara bir bilgisayar gömdüm.
Ich installierte einen Computer in eine Mauer in den Slums von Neu Dehli.
Arabaya dönüp bir duvara son hızda girmek epey cezbedici geliyor şu an.
Scheint mir jetzt ziemlich verlockend. Wieder ins Auto zu steigen und gegen eine Mauer zu fahren.
Ya bir duvara isabet ederse?
Und wenn Sie beim Feuern nun eine Wand treffen?
Burada, Piazza Cordusioda bir duvara yapıştırılmış olarak bulundu.
Das steckte hier oben in einer Wand in der Piazza Cordusio.
Bütün hayatının bir duvara sığabildiğini bilmek biraz iç karartıcı.
Es ist deprimierend zu wissen, dass ein Leben an eine Wand passt.
Kafanı dikenlerle dolu bir duvara vurmak gibi.
Als schlüge man seinen Kopf gegen eine Wand mit Nägeln.
Adım daha önce de bir duvara yazıldı ama pek gurur verici şekilde değil.
Letztes Mal, als mein Name an einer Wand stand, war es nicht schmeichelhaft.
Bir duvara ait.
Es gehört an eine Wand.
Artık kamerayı bir duvara yapıştırmak kadar kolay.
Jetzt reicht es, sie an Wänden zu befestigen.
Cloutieri bir duvara hapsetti.
Er hat Cloutier in eine Wand eingemauert.
Hatırlıyorum, bir duvara yaslanmıştım ve birisi bana cesedin bulunduğunu söylemişti.
Ich weiß noch, dass ich an einer Mauer lehnte, als mir jemand sagte, man habe die Leiche gefunden.
Sonunda seni bir duvara atmak istedim.
Ich wollte dich gegen eine Wand schleudern.
Bir duvara vurdun diye kendini Bobby Brown mu sandın? Ciddi misin?
Ein Schlag gegen die Wand und du denkst, du seist Bobby Brown? Bist du nicht?
Sonuçlar: 210, Zaman: 0.0369

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca