BIR FAN - Almanca'ya çeviri

Fan
hayranı
bir hayranı
hayranınızım
bir hayranıyım
taraftarı
büyük hayranıyım
bir hayranınız
Ventilator
vantilatör
fan
ventilatör
Fans
hayranı
bir hayranı
hayranınızım
bir hayranıyım
taraftarı
büyük hayranıyım
bir hayranınız
Lüfter
fan
fanlar
havalandırmaları

Bir fan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bu örnekte bir fan tahmin edilen bir kritik uyarıyla karşılaşıyor.
In diesem Beispiel wurde zu einem Lüfter eine kritische vorhergesagte Warnung ausgelöst.
Belirli bir fan sorununda Fan Servisi hızlı ve kolay bir çözüm sunuyor.
Spezifische Lüfterprobleme löst der Fan Service schnell und einfach.
Bir fan yazdı.
Schrieb ein Fan.
Bir fan yazdı.
Ein Fan schrieb.
Bir fan yazdı.
Schreibt ein Fan.
Hava bir fan veya kompresör aracılığıyla, besleme hattı üzerinden hava dağıtıcıya pompalanır.
Über ein Gebläse oder einen Kompressor wird Luft über die Versorgungsleitung in den Luftverteiler gepumpt.
Bir fan fışkırır,'' Bunu denedim.
Ein Fan schwärmt:"Versuch es mal.
Ben bir fan haline gelmiştir.
Ich bin zu einem Fan geworden.
Deedeenin hala bir fan.
Deedee hat immer noch einen Fanclub.
Bu güzel görünmek için ne yapmalıyım?!” bir fan yorumladı.
Was mache ich, um so gut auszusehen?!", kommentierte ein Fan.
Yaz aylarında biraz ılık ama bir fan sağlanır.
Es kann im Sommer warm sein, aber ein Fan vorgesehen ist.
Neyse ki, bir kameradaki her şeyi bir fan yakaladı.
Glücklicherweise wurde alles von einem Fan auf der Kamera festgehalten.
YASAL UYARI: Bu resmi bir değil ama bir fan uygulaması yapılmış.
HAFTUNGSAUSSCHLUSS: Dies ist keine offizielle, aber ein Fan App gemacht.
Özellikle yatak odalarının yakınında bulunan bir fan, hayat kalitenizi( ve uykunuzu) düşürebilir.
Ein Ventilator, der sich besonders in der Nähe von Schlafzimmern befindet, kann die Qualität Ihres Lebens(und Schlafes) beeinträchtigen.
Bu zamana kadar o, düzenli küçük bir odanın içine bir tablo onu yolunu bulmuştu küçük beyaz çocuk pencere ve( o umduğu gibi) bir fan ve iki ya da üç çift eldivenler: o fan ve bir çift aldı eldiven,
Zu dieser Zeit hatte sie ihren Weg in ein sauberes kleines Zimmer mit einem Tisch in der festgestellt Fenster, und auf sie(wie sie gehofft hatte) ein Fan und zwei oder drei Paar winziger weißer Junge Handschuhe:
Nintendo Power Magazine, bir fanın devamında bir parçaya söz verdi.
Das Nintendo Power Magazine versprach einem Fan eine Rolle in der Fortsetzung.
Bebek odasında bir fana ihtiyacımız yok zaten.
Wir brauchen keinen Ventilator im Kinderzimmer.
Hayır, bir fandan. Cinayet mahalli fanlarla dolu.
Ein Ventilator. Der Tatort ist voller Ventilatoren. Nein.
Bu yüzden ona bir fanla arkadaş olamayacağımı söyledim.
Also sagte ich, dass ich mich nicht mit Fans anfreunde.
Bu sayede bir fanın çıkarılmasına rağmen 20cm daha küçük ve daha verimli hale gelmiştir.
Dank 20cm ist es trotz des Entfernens eines Lüfters kleiner und effizienter geworden.
Sonuçlar: 72, Zaman: 0.0383

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca