BIR GÖREVDIR - Almanca'ya çeviri

Aufgabe
görev
ödev
amaç
Pflicht
görev
zorunlu
zorunluluk
vazife
sorumluluğum
yükümlülüğü
mecburi
Mission
görev
misyon
operasyon

Bir görevdir Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bu bizim için her zaman bir görevdir.
Das ist immer wieder eine Aufgabe für uns.
Bu yalanların açığa çıkartılması bir görevdir.
Die Entlarvung dieser Lügen ist eine Pflicht.
Sevgi, aynı zamanda bir görevdir.
Liebe ist demnach auch eine Aufgabe.
Onların hayallerini bir bir gerçekleştirmek bize düşen bir görevdir.
Als ihre wahrhaftigen Gefährten ist es unsere Pflicht, ihre Träume zu verwirklichen.
Bu daha fazla geciktirilemeyecek bir görevdir.
Eine Aufgabe dar, die nicht weiter verzögert werden darf.
Ona uymak da dini bir görevdir.
Ihm zu gehorchen ist eine Pflicht(Fard).
Sevgi, aynı zamanda bir görevdir.
Liebe ist auch eine Aufgabe.
Ülkemizde seçmek bir hak oldu¤u kadar bir görevdir.
In unserem Land ist Wählen nämlich Pflicht.
Şekil 1: zamanlamanın arkasındaki bir görevdir.
Abbildung 1: Eine Aufgabe, die hinter dem Zeitplan ist.
Ve seçilmek bir hak değil bir görevdir.
Wählen ist ein Recht keine Pflicht!
Bu, insansever ve devrimci bir görevdir.
Es ist eine politische und revolutionäre Aufgabe.
Yalan yere yemini kınamak Tanrıya karşı bir görevdir.
Die Verwerfung des Meineids ist eine Pflicht gegenüber Gott.
Otomatik olarak kontrol edilen bina kabuğu, büyük geleceği olan bir görevdir.
Die automatisch gesteuerte Gebäudehülle ist eine Aufgabe mit großer Zukunft.
Bu yeni hükümet için bir görevdir.
Dies sei eine Aufgabe für die neue Regierung.
Ve bu her nesilin yeniden üstlenmesi gereken bir görevdir.
Und dieser Aufgabe hat sich jede Generation neu zu stellen.
Perudaki Um bat Do kabilesine göre babalık… kabile üyesi birçok erkek tarafından paylaşılan bir görevdir.
In Peru teilen sich viele Stammesmänner die Aufgaben.
Halkıma karşı bir görevdir. Wessexin baronu olarak… bu turnuvada dövüşmek.
Als Baron von Wessex ist es meine Pflicht, für mein Volk dort anzutreten.
Burada yaşamak bir görevdir!''.
Hier zu leben ist eine Aufgabe!“.
Hayat kurtarmak bir görevdir ama İtalyayı kocaman bir sığınmacı kampına çevirmeye hayır diyoruz.
Menschenleben retten ist unsere Pflicht, aber Italien in ein riesiges Flüchtlingslager zu verwandeln, nicht.
Bir görevdir var olmak, tek bir an için olsa bile.
Ich habe eine Aufgabe, zumindest für einen Moment.
Sonuçlar: 141, Zaman: 0.0356

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca