Bir hapishanede Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir hapishanede doğmuş olduğumu anlamam yıllarımı aldı.
Sen, Houstonda bir hapishanede King Kongdun.
Hayır, bir hapishanede 500 yıl yeter, artık buna katlanamam.
Su Chou yakınında bir hapishanede birini kurtarmaya çalışırken tutuklandı.
Sanki bir hapishanede yaşıyordum.
Artık kocaman bir hapishanede yaşıyoruz hepimiz.
Su Chou yakınında bir hapishanede birini… kurtarmaya çalışırken tutuklandı.
Hayır, bir hapishanede 500 yıl yeter,
Normal bir hapishanede değil.
Bir hapishanede çıkan yangında 42 kişi hayatını kaybetti.
Biz bir askeri hapishanede yaşıyoruz.
Meksikanın kuzeyindeki bir hapishanede isyan çıktı.
Bir hapishanede tutuluyorlardı.
Ben Osakada bir hapishanede doğdum.
Hükümeti devirmeye çalıştığı için gezegen dışı bir hapishanede bulunuyordu.
Halı da Agradaki bir hapishanede dokundu.
Halı da Agradaki bir hapishanede dokundu.
Chas hayatlarını yedi yıl boyunca bir hapishanede geçirdiler.
Q olmadan, İsaac Newton, aydınlatılamamış bir kaç cinayet yüzünden, Liverpool yakınlarında bir hapishanede-- unutulup, ölmüş olacaktı.