BIR MAYMUNUN - Almanca'ya çeviri

• Affen
• Affe

Bir maymunun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Ama bunlar bir maymunun ayak izleri değil ki.”.
Kaum eine Spur vom Affen.".

Bir an maymunun konuştuğunu sandım Bu anlaşılır değil mi?
Ich dachte, der Affe würde sprechen, aber das ist vollkommen verständlich, oder?

Burada Zoşçenkonun“ eseri”, Bir Maymunun Serüvenleri adlı kitabı anlatmaya gerek görmüyorum.
Dass ich hier das'Werk' Soschtschenkos,'Abenteuer eines Affen' nicht zu zitieren brauche.

Bir maymunun yardımını tercih ederim.
Ich lasse mir lieber von einem Affen helfen.

Babam bir maymunun doğum günü partisinde, düşüp kafasını çarpmış.
Mein Dad ist hingefallen und hat sich den Kopf… bei der Geburtstagsparty für einen Affen aufgeschlagen.

hayvanat bahçesindeki her bir maymunun bakteroitler ve Prevotella bakterileriyle,
die verriet uns, dass das Mikrobiom jedes Affen im Zoo jetzt von Bacteroides

Herhangi birimiz, bir maymunun aklındaki inançlara güvenir miyiz- tabii böyle bir zihinde inanç varsa?''( 2).
Würde jemand auf die Überzeugungen eines Affen vertrauen, wenn es überhaupt in einem solchen Geist irgendwelche Überzeugungen gibt?“5.

Öfkenin, seni bir maymunun ormanda şekerini saklayıp,
Lass deinen Ärger wie ein Affe in einer Piñata sein,

Ve bir maymunun başlı bir gömlek giyen bir adam göbeğini şişirme bir optik yanılsama yaratır.
Ein Mann, ein Hemd mit dem Kopf eines Affen tragen und schafft eine optische Täuschung aufblasen seinem Bauch.

Sen, Jay Leno ve bir maymunun palyaçoya banyo yaptırdığını bilmiyordum.- Üzgünüm, evlat.
Tut mir leid, Junge. Ich wusste nicht, dass du, Jay Leno und ein Affe hier einen Clown baden.

Maymunlarla bazı fiziksel özellikler paylaşıyorum diye bu beni bir maymunun amcası yapmaz, öyle değil mi?
Nur weil ich die physiologischen Merkmale eines affenähnlichen Primaten besitze, macht mich das nicht zum Onkel eines Affen, oder?

Bu, bir çocuğun bir kaşığı tutmayı ya da kullanmayı öğrenmesine eşdeğer zorlukta, bir maymunun bir aleti kullanmasını içeren bir görevde eğitildiği çok basit bir deney.
Ein sehr einfaches Experiment, bei dem ein Affe trainiert worden war, mit einem Werkzeug umzugehen, was genauso schwierig ist, wie der Umgang mit einem Löffel für ein Kind.

Katil ve psikopat bir maymunun zihnini görebilmek için kafatasımın etrafına bir grup mıknatıs mı yerleştirmek istiyorsunuz?
Ihr wollt einen Haufen Magnete an meinen Schädel anbringen, um in den Verstand eines psychotischen, mörderischen Affen reinzuschauen?

Bu, bir çocuğun bir kaşığı tutmayı ya da kullanmayı öğrenmesine eşdeğer zorlukta, bir maymunun bir aleti kullanmasını içeren bir görevde eğitildiği çok basit bir deney.
Ein sehr einfaches Experiment, bei dem ein Affe trainiert worden war, was genauso schwierig ist, wie der Umgang mit einem Löffel für ein Kind.

İnsanlar için zehirli… Bu bir maymun tozu… Bu toz halindeki şey insan aklını uçurur. Eğer bir maymunun kemiklerini öğütürsen.
Wenn man die Knochen des Affen zermahlt, ist in dem Pulver alles von der psychedelischen Wirkung enthalten.

İskandinav tasarımı, dilini yuvarlanan taşlarla gösteren bir maymunun yüzü ile birlikte gelir.
Das nordische Design zeigt das Gesicht eines Affen, der seine Zunge zeigt, mit den Titeln die rollenden Steine.

Aramızda sorun yok. Sadece, bir maymunun bir papağanı gıdıkladığı en iyi resmi bulamadım.
Mir ist es nicht gelungen, etwas Lustigeres als das Bild von dem Affen, der einen Papagei kitzelt, zu finden.

Başka bir maymunun omzuna binmiş üstünde de trençkot olan bir maymun olmadığından emin misin?
Bist du sicher, dass es kein Affe auf den Schultern eines anderen in einem Regenmantel war?

bir çene var- alt çene… 4.1 milyon yaşında dik yürüyen bir maymunun çenesi… batı tarafında Turkana gölünde bulunduğu gibi.
Sie ganz genau hinschauen, erkennen sie einen Kiefer- Unterkiefer- eines 4,1 Millionen Jahre alten, aufrecht gehenden Affen, der beim Turkana-See an der Westküste gefunden wurde.

Bayan, yeğeniniz için bir maymuna ne dersiniz?
Meine Dame. Ein Affe für den Neffen?