BIR MIRAS - Almanca'ya çeviri

Erbe
miras
mirası
varisi
kalıtım
eine Erbschaft
bir miras
mirası
erben
miras
varis
bir varis
veliaht
vererbt werden
erblich
kalıtsal
genetik
kalıtımsal
bir miras

Bir miras Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Siz nasıl bir miras bıraktığınızın farkında mısınız?
Wissen Sie, welches Erbe er hinterlassen hat?
Bir miras bırakmak istedim.
Ich will ein Vermächtnis hinterlassen.
Bir miras inşa ettiler.
Sie haben ein Vermächtnis aufgebaut.
Bence harika ve anlamlı bir kültürel miras.
Ich halte es für ein großes, bedeutungsvolles kulturelles Erbe.
Onlar dönüşmüş ajanlardı ve bana bir miras bıraktılar.
Sie waren Wegbereiter des Wandels und sie hinterließen mir ein Vermächtnis.
Bu benim için inşa edilmiş bir miras.
Dieses Erbe wurde für mich erschaffen.
Bizi insanlar olarak şekillendiren en etkili güçlerden birisi… bir miras bırakma isteğidir.
Eine der mächtigsten Triebfedern in uns Menschen ist der Wunsch, ein Vermächtnis zu hinterlassen.
Bütün insanlık için bir miras.
Ein Erbe der ganzen Menschheit.
Büyükannelerimizin bize devrettiği bir görev. Bir miras.
Eine Aufgabe, die unsere Großmütter an uns weitergegeben hätten. Ein Vermächtnis.
Bu geçmişten gelen bir miras.
Es ist ein Erbe aus der Vergangenheit.
Kendi Paranı Saklamak ve Gelecek İçin Bir Miras Oluşturmak.
Halten Sie Ihr eigenes Geld und bauen Sie ein Vermächtnis für die Zukunft auf.
Bu kolay oluşan bir miras değil.
Und das ist kein leichtes Erbe.
Diğer bir açıdan ise; o bir miras.
Andererseits ist es ein Vermächtnis.
Teorinin ötesine geçen bir miras.
Ein Erbe, das über die Theorie hinausgeht.
Yaşamak, sevmek, öğrenmek ve bir miras bırakmak.
Leben, lieben, lernen und„ein Vermächtnis hinterlassen“.
Yıllık bir miras.
Erbe von 2000 Jahren.
Ekonomi, devlet tarafından ülkenin sosyalist bağımsızlık sonrası gelişim modelinin bir miras egemen kalır.
Algeriens Wirtschaft bleibt durch den Staat, ein Vermächtnis des Landes beherrschten'' s sozialistischen Pfostenunabhängigkeit Entwicklungsmodell.
Yıllık bir miras.
Ein 500 Jahre altes Erbe.
bir isim, bir miras.
ein Name, ein Vermächtnis.
Bu daha ziyade bir miras gibidir.
Es ist vielmehr wie ein Erbe.
Sonuçlar: 145, Zaman: 0.0359

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca