Bir nehre Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Farzedin ki bir nehre gelen bu üç arkadaştan birisiniz.
Acaba beni boğulmaktan kurtarır mı diye bir nehre attım kendimi.
Beni boğulmaktan kurtacak mı düşüncesiyle bir nehre atladım.
Sen delirmişsin! Eğer arar ve kabul ederse… Tomu yüzmeye gittikleri bir nehre götürecek.
Ve milyonlarca kez dürteceğim! Vücudunu bir nehre atacağım.
Ya da eski düşüncelerimizi onları uzaklaştıran bir nehre düşürdüğümüzü görebiliriz.
Minik tepki derecikleri bir nehre dönüşemiyor.
Külleri New Jerseyde bir nehre saçılmıştır.
Pişman olacaksın, seni bir nehre atıp boğacağız''.
Pişman olacaksın, seni bir nehre atıp boğacağız''.
Pişman olacaksın, seni bir nehre atıp boğacağız''.
Bunu genişletmek için, bir nehre ihtiyacınız var, ya da bir otobana, telefon hattına ihtiyacınız var.
Sonrasında bir çukur kazacak, bir nehre gidecek enerjiyi bulmuş ve bizi her gün haberlerde gördüğü hâlde iki ay boyunca sessiz kalabilmiş.
Hızla akan buz gibi bir nehre düştün, yani imdat diye bağıramıyorsun.
Susadığınız zaman yaptığınız gibi, bir nehre gidersiniz yada bir okyanusa gidersiniz ve susuzluğunuzu gidermeye çalışırsınız.
Olan otobüs bir nehre düştüğü yaralı asker biri, hastanede hayatını kaybetti.
Bak, bütün bildiğim, Ya parasını öderdim ya da cesedini bir nehre fırlatırdım. birisi ailemi tehdit etseydi.
Güncelleme 08: 27 UTC: Deprem bölgesine 17 askerleri taşıyan bir otobüs, bir nehre bir uçurumdan aşağı düştü.
Hayır… ama bir nehir ve bir göl. Filler?