Bir oda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir oda olabilir, birçok şey olabilir” dedi.
Es könnte eine Kammer sein, es könnte vieles sein.“.Bir oda ayırttık ve hayal kırıklığına uğradım.
Hadi. Arkada bir oda daha var.
İbbetson Villasında başka gizli bir oda olmadığına emin misin?
Bir oda için tüm evi ayağa kaldırma?
Sie wollen doch wegen eines Zimmers nicht das ganze Haus aufwecken?Shaunesseyde bir oda tuttum.
Bir oda dolusu insandan daha heyecan verici bir şey yok.
Küçük beyaz bir oda.
Eine kleine, weiße Kammer.Arkadaşıma bir oda lütfen.
Ein Einzelzimmer für meinen Freund, bitte.Hapiste bizim için bir oda yok.
Im Gefängnis ist eh kein Platz für uns.Bir oda baktım sonra.
Ich suchte nach einem Zimmer und dann.Nereye gidersen git, bir oda dolusu eski sarhoş
Wo man auch hingeht, Räume voll mit alten AlkoholikernBir oda rezervasyonunun tersine, minimum 2.000 Ödül puanı eşiği bulunmamaktadır.
Im Gegensatz zur Buchung eines Zimmers gibt es keine erforderliche Mindestanzahl von 2000 Prämien-Punkten.Yanda başka bir oda daha var.
Nebenan ist noch ein Raum.Bizden bir oda kiraladı.
Sie mietet ein Zimmer bei uns.Şanslıyız. Aşağıda kolu olan bir oda var.
Wir haben Glück. Da unten ist eine Kammer mit einem Hebel.Duvar kasası için bir oda.
Platz für einen Safe.Başka gizli bir oda yok.
Es gibt keine geheimen Räume.Bir oda pencere genellikle atmosfer ve görünümünü tanımlar vardır.
In einem Zimmer Fenster sind in der Regel sehr wichtig, um die Atmosphäre und das Aussehen.Bu küçük kristal topuzu bir oda dekorasyon büyülü bir etkisi olabilir.
