Bir pozisyonda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Tam olarak emir verebilecek bir pozisyonda değilsin.
Sie sind nicht in der Position, Forderungen zu stellen.Çok uzun süre oturmak veya bir pozisyonda kalmak.
Zu langes Sitzen oder Verweilen in einer Position.Sadece Joseph olarak Daniel sadece kral onun üzerine duran bir pozisyonda yükselirse.
So wie Joseph, wird Daniel in eine Position angehoben, die nur der König über ihm stand.Ila 3704 pozisyonları hariç olmak üzere herhangi bir pozisyonda yer alan girdilerden imalat.
Herstellen aus Vormaterialien jeder Buna karar verebilecek bir pozisyonda değilim.
Ich bin wirklich nicht in der Position ein Urteil zu fällen.Tek planım var, o da McLarenla şampiyonayı mümkün olduğunca iyi bir pozisyonda bitirmek.
Mein einziger Plan ist, für McLaren so gut wie möglich in der Konstrukteurswertung abzuschließen.Makineli tüfek ile Fin asker Lahti-Salorant M-26 ormandaki bir pozisyonda.
Finnischer Soldat mit Maschinengewehr Lahti-Salorant M-26 an einer Position im Wald.Ayrıca, sadece bir pozisyonda yerleştirilebilir.
Es kann auch nur in einer Position platziert werden.Mide ekşimesi çekiyorsanız, başınızı ve boynunuzu yüksek tutan bir pozisyonda uyuyun.
Wenn Sie an Sodbrennen leiden, schlafen Sie in einer Position, Ve 7110 pozisyonları dışındaki herhangi bir pozisyonda yer alan girdilerden imalat.
Herstellen aus Vormaterialien jeder En az 9 ay ile bir IBPM öğrencisi eller pratik iş tecrübesi olarak, bir pozisyonda olacak.
Als IBPM Studenten mit mindestens 9 Monate"hands-on praktische Geschäftserfahrung, werden Sie in der Lage sein.Galatasarayda bazen Frenkie de Jongun alışık bir pozisyonda top almak zorundaydım.
Bei Galatasaray musste ich immer wieder Bälle auf der Position von Frenkie de Jong holen.Halka herhangi bir şey hakkında ders verecek bir pozisyonda değilsiniz.
Du bist nicht in der Position, Halka herhangi bir şey hakkında ders verecek bir pozisyonda değilsiniz.
Ihr seid nicht in der Position, Bebeğinizi, kollarınızı ve sırtınızı ağrıtmayacak bir pozisyonda tutun.
Halten Sie Ihr Baby in einer Position, die Ihren Arm und/oder Rücken nicht schmerzt.Erkek kurbağalar dişiyi, dişinin sırtı olarak bilinen bir pozisyonda tutar. amplexus.
Männliche Frösche ergreifen die Frau in einer Position auf dem Rücken der Frau, die als bekannt ist Amplexus.O şu anda ne seni, ne de kendisini koruyabilecek bir pozisyonda.
Er ist nicht in der Position um für dich, oder sich selbst Verantwortung zu übernehmen.Kanserin ameliyat edilmesi için zor bir pozisyonda olması( örneğin, ana kan damarına yakınsa).
Die Position eines Tumors bedeutet es schwierig ist eine Operation(beispielsweise in der Nähe eines großen Blutgefäßes) durchzuführen.onu doğal ve serbest bir pozisyonda asılı bırakın.
lassen Sie ihn in einer natürlichen und freien Position hängen.Beyazların işgalinin temsilcisi baskıcı rejimdeki Afrikalı devrim güçleri içinde stratejik bir pozisyonda casusluk yaparken yakalandığı yer olan Mukangede, 45lik bir tabancayla vuruldu.
Der zu den weißen Besatzern gehörte, wurde im Quadrant 45, in Mukange, erschossen. Er spionierte dort im Auftrag der weißen Unterdrücker Stellungen der revolutionären afrikanischen Kräfte aus.
