Bir psikiyatr Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Siz bir Psikiyatr oynuyorsunuz.
Sana bir psikiyatr lazım.
Bay Getzin'' başka bir psikiyatr olduğunu düşünmüyorum.
Yazar ve ünlü bir psikiyatr.
Annem bir psikiyatr.
İlacı Los Angelestan bir psikiyatr yazmış.
Aralarında üç psikolog, bir pediatr, bir psikiyatr, bir ressam, ve bir de ev hanımı vardı.
Eliot Slater isimli bir psikiyatr, 1950de histeri tanısı koyulmuş 85 hastalık bir grubu inceledi.
Bir psikiyatr çağırmalı ve ABD başkanı tarafından dün yapılmış olan konuşmayı analiz ettirmeliyiz…”.
Doğruyu söylemek gerekirse, ben bir psikiyatr olmasam da sana hiç öfkeni dışarı salman gerektiğini söylemediler mi?
Ben bir psikiyatrım, ve sizden çok hoşlanan bir hastam var.
Eski karım, kızımın bir psikiyatra ihtiyacı olduğunu düşünüyor.
Eğitimli bir psikiyatrım.
Bir psikiyatra ihtiyacın olduğunu söylüyorsun?
Sizin bir psikiyatra ihtiyacınız var.
Nasıl olsa bir psikiyatrın da bulunması gerekiyor.
Eski karım, kızımın bir psikiyatra ihtiyacı olduğunu düşünüyor.
Bu, bir psikiyatrın teşhis edebileceği temelde şizofarinin en yaygın semptomudur.
Ben sadece bir psikiyatrım.