Bir sahneye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Aydınlatma: İnsanlar tarafından görünebilmesi için ışığın bir sahneye, nesnelere veya bunların çevresine uygulanmasını.
Onu belediye başkanı ile beraber bir sahneye koyuyorlar… ve eğer gölgesini görürse… altı hafta daha fazla kış olacağı anlamına geliyormuş.
Onu belediye başkanı ile beraber bir sahneye koyuyorlar ve eğer gölgesini görürse altı hafta daha fazla kış olacağı anlamına geliyormuş.
Şehirde yeni olduğumdan ve bir sahneye erişimim olmadığından,
71 yıl önce olsa da, yasanın bütün ruhu adeta bir vitrayda görebileceğiniz cinsten bir sahneye indirgenmişçesine burada.
Gösteri sırasında en az birkaç kez, animatörler henüz tanımayan karakterlerin gölgelerini bir sahneye yerleştirdiler.
Fransa Tamié Manastırına gitmek gerçekten bir sahneye adım atmak gibidir Müziğin sesi.
İstanbulun New Yorktan bir sahneye en yakın olanı.
Bu ekspozisyon için, Adam Opel Housetaki atriyum, 1970leri anımsatan parlak renklerle kaplı bir sahneye dönüştürüldü.
komedi konusuna duyduğum ilgiyle beraber New Yorka taşındığımda şehirde yeni olduğumdan ve bir sahneye erişimim olmadığından,
böylece Ben in kafasını herhangi bir sahneye koyabilirdik ve bu gerçek dünyadaki diğer aktörlerin üzerinde kullanılan ışıklandırmayla birebir örtüşürdü.
Ayrıca sadece bir sahnede çıplağım.
Bir sahnede Bela Coltu Crowley adında bir şeytana veriyordu.
Tüm Dünya bir sahnedir ve Tüm kadın ve erkekler de oyuncular.
Bir sahnede filan mı kullanılacak.
Bir sahne kurarız, Cartman Alman dansını yapar.
Gelemem, bir sahnem daha var.
Hiç bu kadar büyük bir sahnede dans ettin mi?
O bir sahne değil Randal.
Dünya bir sahnedir… sahneyse bir eğlence dünyası.