Bir seferinde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir seferinde TVde bütün gece program yapmıştım.
Tamam. Bir seferinde beni balık tutmaya götürmüştü. Merle.
Volarik. Bir seferinde bana dokunmaya çalışmıştı.
Volarik. Er hat mal versucht, mich anzufassen.Bir seferinde birini yakmıştı.
Verbrannte mal einen.Bir seferinde kapı zili çalındı… ve o kapıya bakmaya gitti.
Einmal klingelte es, und sie ging zur Tür.Bir seferinde sahne arkasına geçip tüm grupla tanışmıştım.
Ich habe Backstage mal die ganze Band getroffen.Bir seferinde bana anahtarların nasıl yapıldığını sordu.
Wie die Schlüssel gemacht wurden. Moment. Er fragte mich einmal.Bir seferinde korsanlar gemiye çıkmıştı.- Emredersiniz.
Ich wurde einmal von Piraten geentert.- Ja, Sir.Beni ona götür. Hele bir seferinde.
Bring mich zu ihm. Nur das eine Mal.İyi akşamlar ailem! Şey… Buldum, bir seferinde Endonezyada….
Guten Abend, Familie! Einmal, in Indonesien… Ich weiß.Walt Whitmanın bir seferinde dediği gibi,'' Ah,
Bir seferinde babamı bile kaldırmıştım!
Ich kann sogar meinen Vater heben!Bir seferinde seni tüm gece güldürmüştüm.
Einmal lachtest du die ganze Nacht.Bir seferinde hastanede aylar geçirmişti.
Bir seferinde Seattle Repde çalışan bir kostüm tasarımcısının… evindeki partiden geldiğinde.
Als du von der Party bei dieser Kostümbildnerin heimkamst, die für das Seattle Rep arbeitete.Bir seferinde kapıda yaktığını bile gördüm.
Ich habe sie sogar vor der Tür rauchen sehen.Bir seferinde şeytanınla karşılaşmak istediğinden bahsetmiştin.
Du hast einst gesagt, du wolltest einen Dämon treffen.Bir seferinde, neyin gerçek olduğundan emin olamadığın için beni aramıştın.
Sie haben mich einst angerufen, weil Sie nicht mehr wussten, was real ist.Ama bir seferinde… benim üzerime tırmandın
Aber dieses Mal bist du weitergeklettertBir seferinde banyoya girdim
