BIR SISTEMDEN - Almanca'ya çeviri

• von einem System

Bir sistemden Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Seviye izin verilen maksimum sıcaklık BIOS CPU ayarlanırVe bir sistemden farklıdır.
Die maximal zulässige CPU-Temperatur wird im BIOS festgelegt und variiert von System zu System.

Dolayısıyla NEOPLAN müşterileri daha henüz bugünden geleceği emniyette ve değeri kalıcı bir sistemden yararlanıyorlar.
NEOPLAN Kunden profitieren damit schon heute von einem zukunftssicheren und werterhaltenden System.

Su borularını farklı malzemelerden bağlarken, bir sistemden diğerine dönüştürmede zorluklar ortaya çıkar.
Beim Verbinden von Wasserleitungen aus verschiedenen Materialien treten Schwierigkeiten bei der Neuberechnung von einem System zu einem anderen auf.

bu verileri işlemek ve bir sistemden diğerine göndermek için kullanabilirsiniz.
Sie auf Betriebsdaten zugreifen, diese verarbeiten und von einem System zum anderen senden.

Uygulama bir sistemden gelen bilgileri inceleyip alıcı sistemin şablonuna uygun formata dönüştürüyor.
Die Anwendung prüft die von einem System eingehenden Informationen und wandelt sie in das für das Empfangssystem passende Format um.

Kendime göre bir sistemim var.
Ich habe ein System.

Çünkü bir sisteme ihtiyacımız var.
Und weil wir ein System brauchen.

Dr. Wentzelin bir sistemi var.
Dr. Wentzel hat dieses System.

Moskova laboratuvarı devlet emriyle, güvenceli bir sistemle dopingli Rus atletleri korumak için çalışmıştır.
Das Moskauer Labor schützte gedopte russische Athleten. Das System wurde staatlich gesteuert und war ausfallsicher.

Süper bir sistemim var.
Ich hab'n tolles System.

Demek istiyorsun ki, böylesine müthiş bir sisteminiz var, fakat çalışmamış?
Heißt das, dieses fantastische System hat nicht funktioniert?

Belli bir sistemim var.
Ich habe ein System.

Kendime özgü bir sistemim var.
Ich habe mein System.

Bir sistemi var. Evet, bizi inandıran.
Ja, er hat ein System, das uns glauben lässt.

Lando bir sistem değil, bir adamdır.
Lando ist kein System, sondern ein Mann.

Ve daha iyi bir sisteme sahip olduğum için, Westinghouse Electric dayanacak.
Wird Westinghouse Electric überleben. Und weil mein System besser ist.

Desteklemekten pişmanlık duyduğun bir sistemin içine koyuyorsun beni.
Du steckst mich in ein System, das du ungern unterstützt.

Harika bir sistemimiz var.
Tolles System, das wir hier haben.

Hey, sadece bir sistemimiz var dedim.
Hey, ich sagte, es war ein System.

Adil bir sistem olduğunu söylemedim.
Ich sagte nicht, das System sei fair.