Bir striptizci Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sonra sabah bir uyandım striptizci hâlâ oradaydı.
Neredeyse ölmemden hemen sonra ortadan yok oluyorsun ve bir striptizci ile evli olarak geliyorsun?
Yine de soyadın tam bir striptizci adı.
Judi Love, sanki asıl ismi Angela Smith olan bir striptizci.
İlk karımı kodein öksürük şurubuna bağımlı olan bir striptizci ile aldattım.
Olmaz çünkü kızım bir striptizci.
Slovenya asıllı o kadar yerin içinde İsviçrede doğmuş bir striptizci.
Cumartesi patronunun doğum günü ve gelip sürpriz yapacak bir striptizci arıyorduk.
Baltimoreda'' Tarçın'' adında bir striptizci vardı.
Skyler geri aramaya basacak ve bir striptizci cevap verecek.
Geçen gün muhteşem bir esmerle geldi, bir striptizci.
Bak dışarıdaki bej rengi canavar üç memeli bir striptizci gibi ortada duruyor.
Bir striptizci ve şüpheli işler yapan bir yabancıya çocuk vermesi için… bir devlet kurumunu ikna etmek zor.
Kimisi ölmüştür, kimisi de Atlantic Citynin merkezinden uzakta… bir karavanın içinde Trixie adında bir striptizci olarak ortaya çıkar.
Bir striptizciye göre aşırı güzelsin zaten.
Sıradan bir adama bir striptizciyle çıktığını söylediğinde'' süpermiş'' deyip geçiyor.
Bir striptizciye göre çok kuvvetli.
Kim giderde bir striptizciyle evlenir?
Bir striptizciyle çıkıyorum.
Bir striptizcinin kıçı kadar pürüzsüz.