BIR TEPENIN - Almanca'ya çeviri

Hügel
dağ
tepenin
höyük
yokuş
bir tepe
Hügels
dağ
tepenin
höyük
yokuş
bir tepe

Bir tepenin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bir tepenin üstünde kocaman bir evim var.
Ich habe ein riesiges Haus oben auf einem Hügel.
Bir tepenin başında durup beklediler.
Sie standen auf einem Hügel und warteten.
Bir tepenin üzerindeki terk edilmiş karakolun kalıntılarını görüyor musunuz?
Sehen Sie die Ruinen eines verlassenen Außenpostens auf einem Hügel?
Video- Slovenya, Velenjede bir tepenin üzerine yerleştirilmiş doğa sporları için nefes kesici kayak pistleri.
Video- Atemberaubende Sprungschanzen für Extremsportler, platziert auf einem Hügel in Velenje, Slowenien.
Otel bir tepenin üzerine inşa edilmiş.
Das Hotel ist auf einem Hügel gebaut worden.
Bir tepenin üzerinden bakıyorduk İrana.
Den Blick auf die Berge im Iran.
Kilise bir tepenin üstünde.
Kirche auf einem Hügel.
Bir tepenin ardındaydı.”.
Sie waren hinter einem Hügel“.
Bir tepenin üzerinde otururdum, şimdi yaptığım gibi.
Auf Hügeln hinzusitzen wie jetzt ich.
Okul bir tepenin üstünde bulunmaktadır.
Die Schule befindet sich auf einem Hügel.
Köyünü kuşatmış görmek nasıl bir histi acaba? Onları bir tepenin başında.
Wie es wohl ausgesehen hätte, wenn sie auf einem Hügel das Dorf umstellt hätten.
Durham Katedralinin karşısında, Durham yarımadasında River Wear üzerindeki bir tepenin üzerinde yer almaktadır.
Sie steht auf einem Hügel oberhalb des Flusses Wear gegenüber der Durham Cathedral.
Roma kolonisinin merkezi de bir tepenin üstünde idi.
Das Zentrum der römischen Kolonie lag ebenfalls auf einem Hügel.
Güzel 360 ° panoramik villa deniz manzaralı bir tepenin üstüne yer almaktadır.
Schöne 360 ° Panorama Villa auf einem Hügel mit Meerblick.
Her iki durumda da, İngilizce kendilerini savunma formatında bir tepenin yamacına yerleştirmişti.
In beiden Fällen hatten sich die Engländer auf einem Hügel in einem defensiven Format positioniert.
Manastır, Neohori köyünün yakınındaki bir tepenin zirvesine kurulmuştur.
Das Kloster steht auf einem Hügel in der Nähe des Dorfes Neohori.
Sığ bir mezar veya bir tepenin yanındaki bir ağaç gibi bit ve bilgi parçaları alacaklar.
Sie lernen Stücke von Informationen, wie ein flaches Grab oder einem Baum neben einem Hügel.
Bu sorunu bir tepenin dibinde duran dev bir kaya olarak tasvir edersek sadece birkaç el üstünde ve tepeye doğru çıkarmaya çalışıyor.
Das Problem sei ein großer Felsbrocken am Fuß eines Hügels und nur wenige Händen helfen, ihn hinaufzurollen.
büyük bir tekerlek peynirle bir tepenin üstüne çıkıyor ve onu aşağı itip peşinden koşuyor. Hadi oradan.
so wie ich, mit einem großen Käserad einen Hügel raufklettern, dem Rad einen Schubs geben, hinterher rennen, während es hinunterrollt.
Bir tepenin üzerinden atla gelirdi… ve çok güzel olduğumu düşünürdü,
Und mich für schön halten und mir helfen. über einen Hügel geritten kommen… Er sagte,
Sonuçlar: 85, Zaman: 0.0258

Farklı Dillerde Bir tepenin

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca