BIR TEYZE - Almanca'ya çeviri

Tante
teyze
halam
hala

Bir teyze Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Yaşayan tek akrabaları, Dünyadaki bir teyze ve amca.
Die einzigen Verwandten sind ein Onkel und eine Tante auf der Erde.
Ancak onun yine de bir Teyze olduunu anlayabiliyorum.
Nur dass wir alle wissen, dass sie gar keine Tante hat.
Mesela otobüstesiniz, yanınıza hiç tanımadığınız bir teyze oturuyor.
Und auf dem Beifahrersitz, meint die Tante, saß eine ihr nicht bekannte Person.
yakında bekleyen bir teyze kapmak.
packe einen Tante wartet in der Nähe.
Birkaç ay önce, bir teyze bize kaldı
Vor ein paar Monaten, eine Tante war mit uns und gehängt,
Ben bir teyze var, efendim, kim getirmek için genç bir adam beş şilin ödedi hareketli resimleri, evine bir Pazar çay aktör.
Ich habe eine Tante, mein Herr, bezahlt die fünf Schilling für einen jungen Burschen für die Erhebung einer Bewegtbild-Schauspieler zum Tee bei ihr zu Hause an einem Sonntag.
korktuğumuz bir teyze, saygı duyacağımız bir ana.
die wir respektieren, einer Tante, die wir fürchten, Mit einem Vater, dem wir gehorchen, und Kindern, die keine Fragen stellen.
Milwaukeede bir teyzesini ziyarete gitti. Komşuların dediğine göre.
Sie besucht eine Tante in Milwaukee, das sagen zumindest die Nachbarn.
Ben bir teyzeyim.
Ich bin Tante.
Betseynin Portlandda bir teyzesi var.
Betsey hat eine Tante in Portland.
Nanjingde bir teyzem ve dayım var.
Ich habe Tante und Onkel in Nanjing.
Buradan bir çıkarsam teyzen elimde kalacak.
Falls ich hier je rauskomme, ist deine Tante tot.
Vadide bir teyzen var.
Du hast eine Tante in Vale.
Sen artık bir teyzesin.- Doğru ya!
Stimmt ja! Du bist jetzt Tante.
Ama bir teyzen ve bir enişten varmış.
Aber du hast einen Onkel und eine Tante.
Bir teyzem var. Kocasıyla Greenwichte yaşıyor.
Sie wohnt in Greenwich mit ihrem Mann. Meine Tante.
Floridada bir teyzem ve dayım var ama… onları tanımıyorum.
Und eine Tante und einen Onkel in Florida, aber die kenne ich kaum.
Balık gibi içen bir teyzem var.
Ich habe eine Tante, die wie ein Fisch trinkt.
Ama bir teyzen ve enişten var.
Aber du hast einen Onkel und eine Tante.
Pasadenada yaşayan bir teyzesi var.
Eine Tante lebt in Pasadena.
Sonuçlar: 74, Zaman: 0.0313

Farklı Dillerde Bir teyze

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca