Bir teyze Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Yaşayan tek akrabaları, Dünyadaki bir teyze ve amca.
Ancak onun yine de bir Teyze olduunu anlayabiliyorum.
Mesela otobüstesiniz, yanınıza hiç tanımadığınız bir teyze oturuyor.
yakında bekleyen bir teyze kapmak.
Birkaç ay önce, bir teyze bize kaldı
Ben bir teyze var, efendim, kim getirmek için genç bir adam beş şilin ödedi hareketli resimleri, evine bir Pazar çay aktör.
korktuğumuz bir teyze, saygı duyacağımız bir ana.
Milwaukeede bir teyzesini ziyarete gitti. Komşuların dediğine göre.
Ben bir teyzeyim.
Betseynin Portlandda bir teyzesi var.
Nanjingde bir teyzem ve dayım var.
Buradan bir çıkarsam teyzen elimde kalacak.
Vadide bir teyzen var.
Sen artık bir teyzesin.- Doğru ya!
Ama bir teyzen ve bir enişten varmış.
Bir teyzem var. Kocasıyla Greenwichte yaşıyor.
Floridada bir teyzem ve dayım var ama… onları tanımıyorum.
Balık gibi içen bir teyzem var.
Ama bir teyzen ve enişten var.
Pasadenada yaşayan bir teyzesi var.