BIR TOPRAK - Almanca'ya çeviri

Land
ülke
toprak
arazi
kara
topraklar
diyarı
Erde
dünya
yeryüzü
toprak
yeri
yerküre
gezegeni
yerin
earth
Boden
zemin
toprak
alt
taban
yere
dibine
topraklar
yer
tabanı
döşeme
Dreck
pislik
bok
toprak
kir
çöp
çamur
pis

Bir toprak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Herkes küçük bir toprak ister.
Jeder will ein Stückchen Land.
Hedef odaklı organizmalar ölümü yaşama çeviriyor ve bunun için sadece sağlıklı bir toprak parçası gerekiyor.
Tod zum Leben alchemisieren in nur einem Klumpen gesunder Erde. Zweckorientierte Organismen.
Küçük bir toprak parçası ve iki öküzdü.
Ein kleines Stück Land und zwei Kühe.
Bu güzel bir toprak.
Das ist gute Erde.
Kendine iyi bir toprak parçası almak için yeter.
Es wird reichen, ein Stück gutes Land zu kaufen.
Koyu, humuslu ve çok fazla kili olmayan.- lslak bir toprak.
Dunkel, lehmig, nicht viel Ton.- Nasse Erde.
Bir toprak parçamız var.
Wir haben ein Stück Land.
Kocaman bir toprak parçası onundur.
Ein riesiges Stück Land gehört ihm.
Eskiden orada yaşayan insanlar öldü. İyi bir toprak.
Die Menschen, die früher lebten es sind weg. Gutes Land.
Evet. Evet, bu verimli bir toprak ve burada gelişeceğiz.
Das ist fruchtbares Land und wir werden aufblühen. Ja.
Ben mülkiyet transferi için bir toprak parçası var.
Ich habe ein Stück Land für Eigentumsübertragung.
Merhaba orada, Ben mülkiyet transferi için bir toprak parçası var.
Hallo, Ich habe ein Stück Land für Eigentumsübertragung.
Ne de kuru bir toprak.
Nichts als trockenes Land.
Neden bir toprak parçası için Kontu dava ettin?
Wieso musstest du gegen den Grafen wegen eines Stück Lands klagen?
Serik aynı zamanda tarihi ile geçmişlere ait bir toprak parçasıdır.
Serik ist auch Teil des Landes gehören der Vergangenheit Geschichte.
Sizin müvekkilleriniz benim ülkemden… çok büyük bir toprak almak istiyormuş, Mr. Wellington.
Ihre Klienten wollen eine Menge Grundbesitz in meinem Land kaufen, Mr. Wellington.
Büyükbabamın size herhangi bir toprak verme yetkisi yoktu.
Mein Großvater hatte keine Befugnis dazu, Euch Ländereien zuzusprechen.
Biz öldüğümüz ve bir toprak olduğumuz vakit mi( tekrar hayata) dönecekmişiz?
Wenn wir gestorben und zu Erde geworden sind\…(, sollten wir dann wirklich wieder auferstehen)?
Bir toprak kalmaz.
Keine Flächen übrig.
Ne bir toprak, ne su gelir.
Weder zu Lande, zu Wasser.
Sonuçlar: 90, Zaman: 0.0488

Farklı Dillerde Bir toprak

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca