BIR VAMPIRE - Almanca'ya çeviri

• ein Vampir
• einen Vampir
• einem Vampir

Bir vampire Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Sadece gerçek bir vampire söyler bunu.
So was erzählt er bloß echten Vampiren.

Ruhunu bir vampire sattın.
An einen Vampir verkauft.

Bir vampire mi yoksa politikacıya mı? Kime güvenirsiniz?
Wem wollen Sie eher vertrauen? Einem Vampir oder einem Politiker?

Bir vampire sadakat mı gösteriyorsun?
Aus Treue zu einem Vampir?

Bir Vampire aşık oluyor.
Eine Vampirin verliebt sich.

Barbanası bir vampire dönüştürür ve canlı canlı gömer.
Sie verwandelt Barnabas in einen Vampir und begräbt ihn bei lebendigem Leib.

Bunu Mina da bir vampire dönüşmeden yapabilecekler midir?
Und kann D sie überhaupt finden, bevor sie in einen Vampir verwandelt wird?

Bu sırada Caitlin Scarletin bir vampire dönüşmesini engellemek için bir yol bulmaya kararlıdır.
Caitlin, in der Zwischenzeit, ist entschlossen, einen Weg zu finden, Scarlets Vampirismus rückgängig zu machen.

Üç yüz sene önce bir vampire satıldığını öğrenmek tuhaf bir şey.
Schon merkwürdig, wenn man herausfindet, dass man vor 300 Jahren an einen Vampir verkauft wurde.

Gemma Arterton gibi muhteşem bir vampire karşı koyamam!
Ich könnte keinem Vampir widerstehen, der so umwerfend wie Gemma Arterton aussieht!

Van Helsing, bunun Lucynin bir vampire dönüştüğü anlamına geldiğini bilmektedir.
Van Helsing weiß sofort, dass Lucy von einem Vampir gebissen wurde.

Jasper 1863′te Maria adında bir vampire tarafından dönüştürüldüğünde 20 yaşındaydı.
Lebenslauf: Jasper wurde 1863 von einer Vampirin namens Maria verwandelt.

Senden 500 yaş büyük acımasız bir vampire duyduğun…-… bir nefretin olacağını değil.
Keinen unerschütterlichen Hass auf einen 500 Jahre älteren, skrupellosen Vampir.

Jasper 1863te Maria adında bir vampire tarafından dönüştürüldüğünde 20 yaşındaydı.
Jasper wurde 1863 von einem vampir namens maria in einen vampir verwandelt, als er 19 jahre alt war.

Bir vampire bakıcılık ediyordum.
Ich habe Babysitter für einen Vampir gespielt.

Aslında bunu bir vampire hiç yapmamıştım.
Ich habe das noch nie mit einem Vampir gemacht.

Bir vampire dönüştüm. Uzun hikaye.
Ich habe mich in einen Vampir verwandelt, lange Geschichte.

Avcının bir vampire âşık olması çok tuhaf.
Es ist zu seltsam, dass eine Jägerin einen Vampir liebt.

Senin bir vampire dönüşmenden daha kötü ne olabilir ki?
Und was könnte schrecklicher sein, als deine Verwandlung in einen Vampir?

Eğer ölmemek için bu kadar geriliyorsan neden gidip bir vampire kendini dönüştürtmüyorsun?
Wenn du vorm Sterben solche Angst hast, wieso lässt du dich dann nicht von einem Vampir verwandeln?